Zehirli bir yılan tarafından ısırıldıysanız bu işin sorumlusunu sürünerek kaçıp uzaklaşmadan önce yakalamak, yaşam ile ölüm arasındaki çizgiyi çekebilir. Bir hastayı ne tür yılanın ısırdığını bilmek, doktorların doğru panzehri vermesini sağlıyor. Fakat çoğu durumda bu mümkün olmuyor.
İsviçre’deki Cenevre Üniversitesi Hastanesi’nden Françouis Chappuis, New Scientist’e yaptığı açıklamada “Şu anki standart uygulama, yılanın türü belirlenmeden sırf semptomlardan yola çıkarak teşhis koyma yönünde. Bazen de kurbanlar ölü yılanları kliniğe getiriyor,” diyor. Neyse ki Chappuis bir çözüm öneriyor. Bir yılan, kurbanını ısırdığı zaman yaranın içinde az miktarda DNA bırakıyor. Chappuis, semptomlara bel bağlamak yerine yılanın DNA’sı tanımlanırsa doktorların hastaları çok daha hızlı ve etkili tedavi edebileceğine inanıyor.
Bu teoriyi test etmek için Chappuis, Nepal’de 749 yılan ısırığı vakasından veri toplamış. Ekibi, bu vakaların 194’ünde yarada kalan DNA’dan hareketle yılanın türünü belirleyebilmiş. Bu rakam, hastaların %25’ine denk geliyor. Göze çok görünmeyebilir fakat Chappuis ısırılanlar yarayı hemen yıkadığı için bu rakamın düşük olduğunu söylüyor. Isırılma olayının hemen ardından yaradan örnek alınırsa bu oran artabilir.
Araştırmacı şu an hâlâ kanıtlama aşamasında. Bu yöntemle tedaviye daha çok zaman olsa da, araştırmacılar ileride ısıran yılanın yaradan örnek alındıktan sonraki 30 dakika içinde tanımlanmasını sağlayacak, kolay kullanımlı DNA testleri geliştirmeyi umuyor.
