Zehir Danışma Hattı, Deterjan Kapsülü Yiyen İnsanlar Sebebiyle 12.000 Defa Arandı

Fakat insanlar el temizleyici de yiyor.

Deterjan kapsülleri (Türkiye’de Alo markasıyla faaliyet gösteren Tide markasının kapsülleri), 2018’in başında internette patlak veren memler olma özelliğini taşıyor. Bilmeyenleriniz için şakayı anlatacak olursak, bu çamaşır deterjanı kapsülleri, leziz meyveli şekerleme gibi görünüyor; bu yüzden belki de onları, bilirsiniz işte, yemeliyiz.

Açık konuşmak gerekirse onları yememelisiniz.

Florida Zehir Danışma Merkezi’nden Alfred Aleguas, bu ayın başında The Washington Post‘a şöyle konuşmuştu: “Gerçekten tehlikeyi göze alıyorsunuz, peki ne amaçla? Bu çok aptalca bir davranış.”

ABD Tüketici Ürünü Güvenliği Kurulu, “bir mem, bir aile trajedisine dönüşmemelidir” diyerek insanları uyardı. Tide deterjan markası, New England Patriots Amerikan futbolu takımının oyuncusu Rob Gronkowski ile anlaşarak bir kamu spotu yayınladı.

Ancak deterjan kapsülleri, kamu sağlığı bakımından tam olarak acil bir durum değil. Aslında, Amerika Zehir Kontrol Merkezleri Birliği‘nin (AAPCC) zehir kontrol çağrılarındaki son dakika rakamlarının derlendiği verilere göre, deterjan kapsülünden kaynaklanan zehirlenmeler düşüş gösteriyor.

AAPCC’nin son verilerine göre, 2017 yılında çamaşır kapsüllerine maruz kalma sebebiyle ABD zehir kontrol merkezlerine 12.299 kez çağrı yapılmıştı. Bu rakam, 14.000’den fazla çağrının olduğu 2015 yılından beri yaklaşık yüzde 14 oranında azaldı.

Kurum, Tide kapsüllerinin ilk kez çıktığı 2012 yılında kapsül zehirlenmelerini ayrı olarak takibe almaya başladı.

Birkaç şeyi akılda tutmak gerekiyor. Birincisi, 12.000 zehirlenme çağrısı kulağa fazla gibi gelse de, evlerde yaygın olarak kullanılan diğer ürünler için yapılan çağrı miktarları içinde uygun bir yere sahip. Örneğin 2016 yılında, el temizleyicilerle ilgili olarak 20.000, diş macununa maruz kalma için 17.000, deodorantlar için 16.000 ve gargara sıvıları için 13.000’den fazla çağrı yapılmıştı.

Çamaşır kapsülleri için yapılan çağrıların büyük bir çoğunluğu, 5 yaşındaki ve daha küçük çocuklar sebebiyleydi.

Küçük çocuk sahibi ebeveynlerin bildiği üzere, 3 yaşındaki bir çocuk bir şeyi eline alıp ağzına koyabiliyorsa o şeyi alacak ve ağzına koyacaktır.

İkincisi, yapılan her çağrı gerçekten sindirilen bir çamaşır kapsülünü temsil etmiyor. Mesela zehir kontrolü arayan bir ebeveyn, çocuğunun zararlı bir şey yediğinden şüpheleniyor olabilir ancak gerçekten emin olmayabilir. Bu çağrı yine de veritabanına kaydedilir.

Gerçekten, 2016’da yapılan 13.000’den fazla çamaşır kapsülü çağrısının sadece 5.000 tanesi, birisinin tıbbi bir tesiste tedavi edilmesi gerekmesiyle sonuçlanmıştı. Ayrıca bunların sadece yaklaşık 700 tanesi, kişinin sağlığı bakımından “orta” veya “önemli” bir tehlike ile sonuçlanmıştı.

Elbette bu rakam, görmek istediğimizden hâlâ fazla. Ancak parlak, renkli, yenmeyen ürünlerle dolu evlerde yaşayan ve 5 yaşın altında olan 20 milyon çocuğun olduğu bir ülkede, böyle şeylerin olması beklenen bir durum.

Son olarak, yukarıda belirtildiği üzere, çamaşır kapsüllerine maruz kalma miktarı aslında düşüş gösteriyor. Bu durum, müşteriler ürüne daha fazla aşina oldukça, onu çocuklardan uzak tutma konusunda daha akıllı davrandıklarını gösteren bir işaret olabilir.

Elbette, bu yıl da yeni deterjan dehşetleri getirebilir. Ancak The Post’tan Lindsey Bever’ın belirttiği üzere, ergenler Tide kapsülüyle birbirlerine meydan okumadan önce litrelerce sütü kafalarına dikiyor, tepeleme kaşıklar dolusu tarçın yiyor, kendilerini ateşe veriyor ve birbirlerine kaynar su fırlatıyorlardı.

Ergenler cumhuriyeti, bu krizlerin her birinden sağ çıktı. Muhtemelen Tide kapsüllerinden de sağ çıkacaktır.

Eğer çocuğunuzun çamaşır kapsülü, bebek bezi kremi, gargara sıvısı veya deodorant yuttuğunu düşünüyorsanız, AAPCC ulusal zehir danışma hattını arayabileceğinizi hatırlatıyor. Hattın telefon numarası ABD’de 1-800-222-1222, Türkiye’de ise 114.

ScienceAlert