Apple iPhone 7’nin son –ve biraz tartışmalı– parçası birkaç hafta önce nihayet satışa sunuldu. AirPods klasik kulak içi kulaklıklardan dikkate değer bir istisnayla ayrılıyor: Kabloları yok. Kablo ile bağlı olmayan kulaklık, telefona Bluetooth ile bağlanıyor.
Ve ‘bağlı olmayan’ derken, gerçekten ‘bağlı olmayan’ demek istiyoruz. Çünkü kulaklıkların iki teki birbirine bile bağlı değil. Bu da herhangi birini kaybetme olasılığını kaçınılmaz kılıyor. Kulaklıklarla birlikte aynı zamanda bir şarj cihazı ve USB şarj kablosu da ediniyorsunuz. Ve bir de kulaklıklardan herhangi birinin yerine bir yenisini edinebilmek için garanti ya da sigorta poliçesi.
Küpesini kaybeden biri –ve kaybolmuş ikizini bulmak için çaresizlik içinde adımlarını atarak itiraf etmeyi kabul eden birinden muhtemelen daha fazla vakit harcar– bunu anlayacaktır. AirPods’u ilk kullanan kişilerin, kulaklığın kulağa oturması konusundaki değerlendirmeleri biraz tutarsız. Bir kısım kulaklığın rahat ve kulağa tam oturduğunu söylerken, diğer kısım ise kulaktan kolayca kaydığı konusunda şikayetçi. CEO Tim Cook’un vaatlerine rağmen biz ikna olmadık.
Tabii ki bu AirPods’a özgü bir sorun değil. Geçen seneden beri piyasada kulaktan kayan oldukça fazla sayıda kulak içi kulaklık gördük. Bragi Dash’ten Samsung IconX’e kadar. AirPods gibi tüm bu kulaklıkların hiçbiri tam olarak uygun fiyatlı değil. (Dash için 300 dolar ödemeye hazır olun.) Bu ise kulaklıkların bir metro ızgarasına ya da kanalizasyon ızgarasına kayma olasılığını özellikle korkunç bir hale getiriyor.
AirPods için olan bu ithamları Bluetooth’un bir suçlanması olarak görmeyin. Bluetooth kablosuz standardı erken dönemdeki sınırlı alan ve sık sinyal kesintileri dertlerinden beri çok yol kat etti. Uzun lafın kısası, 3,5 mm’lik kulaklık girişi kayıp çıkıyor, ki bu da tatil ve yeni yıl satışları hali hazırda sürerken bir çift kafa bantlı Bluetooth kulaklık ya da “bağlı” kulak içi kulaklık almanızı önermemizin sebebi.
Çeviren: Yeter Şekertekin
