Yolda yürürken para bulduğunuzda şansınızın döndüğünü düşünüyor olabilirsiniz, fakat belki de kendinize teşekkür etmeniz daha doğrudur. Farklı disiplinlerden bir araya gelen bilim insanları şanstan ne anladığımızı çözmeye çalıştı. Yapılan birçok araştırmaya göre çoğu kişinin şans diye nitelendirdiği olay olasılıktan öte psikolojik. Yani, kişinin kendisini yeniliklere açması ve ya şans olarak nitelendirilen rast gele gelişen olayları algılaması “şans” faktörünü büyük ölçüde etkiliyor.
Şans Oyunları
6 kez yazı tura attığınızda 4 kere üst üste tura geldi, öyleyse geri kalan 2 tanesi yazı gelmesi gerekiyor değil mi? Değil. Yine yazı gelme ihtimali geri kalan zamanlardaki gibi %50. Buna “kumarbaz safsatası” deniyor ve PNAS’da yayınlanan bir habere göre beynimiz bir şekilde böyle olması gerektiğine inanıyor. “Beynimizin asıl görevi dünyanın belirsizlikleri ile baş ederek bir düzen oluşturmalı” diyor Texas A&M Tıp Okulu’ndan profesör Yanlong Sun. Nöronlarımızın bu desenleri doğal olarak belirlediğini ve onun üzerinde fazlaca zaman harcadıklarını ekliyor Sun. “Araştırmalarımız beynimizin tahmin ettiğimizden daha zeki olduğunu gösteriyor. Çevreden bazı bilgileri bizim haberimiz olmadan topluyor” diye ekliyor. Fakat bu konu üzerine yapılan çalışmalar Sun’un şans hakkında düşündüklerini değiştirmemiş, “Bilim insanı ve vatandaş olarak ben şansa inanıyorum ve bunu manipüle edemem ve ya değiştiremem.”
Şans Nişanları
Arka arkaya iki bahis kazanmış bir kişinin sonraki eli kazanma ihtimali %57, arka arkaya iki bahsi kaybetmiş kişinin sonraki elde kazanma ihtimali ise %40. Neden? Geçen yıl yayınlanan bir makaleye göre, arka arkaya kazanan kişiler kendilerini garantiye alıyorlar ve ne zaman kazanacaklarını tahmin ettikleri zaman oynuyorlar. Bu sayede de kazanma oranları artıyor.
Kazananlar kendilerini garantiye alırken kaybedenler de kazanmak için risk alıyorlar, sonraki bahse giriyorlar ve kaybetme ihtimalleri artıyor. Asıl açıklama ise şöyle: Tecrübeler şans faktörünü yüksek derecede etkiliyor.
Batıl İnançlar
Orta ve işaret parmağınızı çapraz şekilde tutmak, tahtaya tıklatmak gibi batıl inançların nereden geldiğini çoğumuz bilmiyoruz fakat son zamanlarda yapılan araştırmalar batıl inançların doğru olabileceğini gösteriyor.
Mesela, 2010’da yapılan bir araştırmaya göre “şanslı toplarını” kullanan golfçüler “aman herkes aynı topu kullanıyor işte” diyenlere göre daha fazla maç kazanıyor. Ayrıca başka bir araştırmada deneklere evlerinden “şanslı takılar” takabilmelerine izin verildiğinde, önlerine konan problemleri daha rahat çözdükleri görülüyor. Hipoteze göre şanslı takıları olan denekler problemlere daha iyi odaklanıyor ve daha etkili çözümler üretiyor, dışarıdan bir güçten yardım alıyormuşçasına.
Şanslı İnsanlar
“Şans” kendinizi şanslı görmeniz ile olacak bir şey değil. İngiltere Hertfordshire Üniversitesi’nden profesör Richard Wiseman şanslı insanlarla şanslı olmayanları karşılaştırdı. Wiseman gazetenin yarım sayfasında büyük harflerle “Bunu gördüğünüzde bize şanslı olduğunuzu söyleyin ve 250 pound kazanın” yazan yazıyı katılımcılara okuttu ve tepkilerini ölçtü. Kendini şansız olarak nitelendiren kişilerin bunu söylerken kaygılandığı görüldü. Wiseman bu bulgular ile yeni araştırmalara yelken açmayı düşünüyor.
Olayın Gidişatının Değişmesi
Londra Şehir Üniversitesi’nden Stephann Makri’e göre şans anlayışı kişiden kişiye göre değişiyor; kimisine göre olayın gidişatının iyi yöne değişmesi sadece şans iken kimisine göre ikisi farklı şeyler ve olay gidişatına etki edilebiliyor. Makri’nin yaptığı bir araştırmada ise şansın kontrol edilemez bir olgu olduğu ortaya atılıyor. Katılımcılar rutinlerinin dışına çıkarılıyorlar ve bu değişimlere daha kolay uyum sağlayanlar ve açık olanlar, farklı durumların avantajlarını lehlerine çevirmeyi başarıyor.