Güneşimiz özdeş olmayan ikiziyle beraber doğmuş olabilir. Nemesis adlı bu yıldız, galaksinin derinliklerine doğru yolculuğa çıkmadan önce güneşimizle aynı yörüngeyi takip etmiş olabilir. Bu yıldız hiç bulunamadı; fakat yeni bir analize göre kendi yıldızımız dahil tüm yıldızlar çift olarak doğuyor olabilir.
NASA/GSFC/SDO
Güneşimiz gibi yıldızlar genellikle ikiz ya da üçüz olarak doğuyorlar. Astronomlar ve astrofizikçiler bunun nasıl olduğunu merak ediyorlardı. Bu ikili ya da üçlü yıldızlar aynı yörüngede dönen çoklu yıldızlar olarak mı doğuyorlar yoksa kütleçekimsel kuvvetle birbirlerini çekerek mi buluşuyorlardı?
Harvard ve UC Berkeley üniversitelerinde yapılan analizler, güneşimiz dahil neredeyse tüm yıldızların büyük olasılıkla ikiziyle beraber doğduğunu öne sürüyor. Yakın zamanda Royal Astronomical Society’nin aylık bildirimlerinde yayınlanması için kabul edilen bulgular, Perseus takımyıldızındaki büyük bir bulut içerisinde yeni doğan yıldızların gözlemlerine dayanıyor.
Yıldızlar, yoğun çekirdek adı verilen yumurta biçimli bulutlarda doğarlar. Bu tozlu gaz bulutları, yıldızlardan gelen ışığın içlerinden geçmesini engellerler. Ancak şansımıza radyo dalgaları karanlığı delip geçebiliyor. ‘Çok büyük dizin’ adlı New Mexico’daki devasa bir radyo teleskobu, radyo dalgalarını kullanarak Perseus takımyıldızındaki genç yıldızların haritasını çıkardı. Araştırmacılar bu veriden yola çıkarak, farklı yaşlardaki yıldızların arasındaki ilişkiyi incelediler.
500 AU veya daha fazla mesafeyle (Dünya ile güneş arasındaki mesafenin 500 katına kadar) ayrılmış ikili yıldızların, 500.000 yaşın altındaki son derece genç yıldızlar olduğunu keşfettiler. Bu sistemlerdeki iki yıldız, bu yumurta şeklindeki bulutların uzun ekseninde hizalanmaya eğilimli oluyor. Fakat 500.000 ile bir milyon arasında yaşa sahip olan yıldızlar daha yakın olmaya eğilimliler. Bu da yaklaşık olarak 200 AU civarında. Ayrıca genç yıldızlar gibi bulutun içinde herhangi bir hizalanma eğilimleri yok.
Bu çalışmayı yapan araştırmacılar, yıldızların dağılımını açıklamak için çeşitli matematiksel modeller geliştirdiler ve bunun mantıklı olmasının tek yolunun, güneşe benzer kitlelere sahip tüm yıldızların ikizleriyle beraber doğmuş olduklarına karar verdiler. Bir milyon yıl içerisinde, bu çiftlerin yüzde 60’ına yakınının birbirlerinden ayrıldığı düşünülüyor. Geri kalanlar ise birbirlerine daha yakın bir konuma gelerek varlıklarını sürdürüyorlar.
Sonuçlar, yıldızların ikili şekilde oluştuğunu iddia eden bilgisayar modellerini destekliyor. Bunun yanı sıra, ikili çiftleri oluşturmak için genç yıldızların yaşlı yıldızlara göre daha fazla olasılığı olduğu gözlemlerini de destekliyor. Fakat araştırmacılar bu bulguların başka yıldız oluşturan bulutlarda da onaylanması gerektiğini ve bu olgunun arkasındaki fiziğin anlaşılabilmesi için daha çok çalışma yapılması gerektiğini dile getiriyorlar.
Sonuçlar tekrar edilebilirse, güneşin, Neptün‘ün 17 kat daha uzağında bulunan (özdeş olmayan) bir ikiz ile oluştuğuna dair yeni kanıtlar sunulacak. Bilim adamları bu ikize ‘Nemesis’ yani azılı düşman adını taktılar çünkü dinozorları ölmesinde rol alan asteroidin dünyaya yönelmesine onun sebep olduğundan şüpheleniyorlar.
UC Berkeley’nin yazarlarından Steven Stahler yaptığı açıklamada: “Evet, uzun zaman önce muhtemelen bir Nemesis vardı” dedi.
Ancak Nemesis daha henüz bulunamadı. Eğer gerçekten var olduysa, güneşimizin kütleçekimsel kuvvetinden kurtulup galaksinin derinliklerine doğru gitmiş olması gerek, bir daha hiç görülmemek üzere.