Oksijen olmasaydı etoburlar var olamazdı. Etoburlar olmasaydı, 540 milyon yıl önce başlayan türlerin ve vücut formlarının çeşitliliğini artıran evrimsel bir patlama olan Kambriyen Patlaması yaşanamazdı.
Yeni bulgular et yiyicilerin neden Kambriyen döneminde eş zamanlı olarak ortaya çıktığı konusunda rakip olan iki teoriyi birleştiriyor. Daha önce, bir grup bilim insanı, yükselen oksijen oranının kompleks vücut formlarının gelişimine yardımcı olduğunu öne sürmüştü. Başka bir grup ise hayvanlar arası rekabetin yeni türlerin ortaya çıkmasına yardımcı olduğunu ortaya koymuştu. Kanada’da inanılmaz bir fosil kaynağı olan Burgess şistinde bulunan vahşi ve yabani canlı fosillerini de kanıt olarak göstermişlerdi. “Bu gerilim her zaman var oldu. İki taraf da kendi verilerine bakıyor, zaten bu bilimde yaygın olan bir şey” diyor makalenin başyazarı ve Harvard Üniversitesi’nden Erik Sperling.
Ama Sperling’e göre her iki durum da evrim ağacının en önemli dallarının oluştuğu 20 milyon yıllık dönem olan Kambriyen patlaması sürecinde uyumlu bir şekilde çalıştığını düşünüyor. Bulgular 30 Temmuz’da Ulusal Bilimler Akademisi’nde yayınlandı.
Sperling ve çalışma arkadaşları, Kambriyen dönemi öncesindeki okyanusları taklit eden modern ortamlar oluşturdular. Oksijen seviyesinin Kambriyen öncesi dönemde olduğu gibi %10 olan bölgeler oluşturdular. Kayalardan yapılan jeokimyasal araştırmalarda Kambriyen patlaması sırasında oksijen miktarının büyük bir oranda arttığı görülüyor. Biliminsanları bunu sebebinden henüz emin değiller. “Bugünkü oksijence fakir olan bölgelerde etoburlar azdır. Bu da Kambriyen öncesi dönemlerde etobur sayısının çok az olduğunu kanıtlıyor” diyor Sperling ve ekliyor “Oksijen oranının düşük olduğu bölgelerde küçük ve mikrobiyal canlılar yaşar, Kambriyen öncesi dönemde kalma fosilleri incelediğimizde de yine böyle canlıların fosillerine rastlıyoruz” diyor diğer yazar ve La Jolla Scripps Oşinografi Enstitüsü’nden okyanus bilimcisi Lisa Levin ve ekliyor “orada yaşayan canlılar yüzeyden düşen kırıntıları ve ya yüzeydeki bakterileri yiyor. Biyolojik çeşitlilik çok az.”
Fakat oksijen oranı arttıkça küçük etobur canlılardan oluşan geçiş bölgeleri de katlanarak artar. Kambriyen sırasında da benzer oksijen artışı, av peşinde koşan etoburları metabolik olarak desteklemiştir, diyor araştırmacılar. İlk canlıların Kambriyen döneminden 200 milyon yıl önce var olduğu fosillerle kanıtlanmıştır, fakat fosiller ve moleküler kanıtlar etoburların Kambriyen dönemine kadar var olmadıklarını gösteriyor.
Kambriyen dönemi boyunca canlıların sadece sürüklenen planktonları yemeye başlaması değil, aynı zamanda büyük avları kapma ve çiğneme gibi özellikler ortaya çıkmıştır. Ardından silahlanma yarışı sonucu sert vücut yapıları ve savunma amaçlı diken ve benzeri yapılar içeren kabuk gibi vücut yapıları oluşmuştur.
Sperling, bugünü kullanarak geçmişi anlamayı ve bunun da Kambriyen Patlamasını anlamak için yeni yolların bulunacağını umuyor. “Modern oksijensiz alanlar incelenirse, bu alanların bize bu gelişim için oksijenin bir yardımcı olup olmadığını gösterir. Eğer belli bir oksijen artışı meydana gelirse işte o zaman biz de bunu görebiliriz” diyor Sperling.