Yüzmeye başlasanız iyi olur.
Dünyanın en büyük 15 şehrinden 11’i deniz kıyısında yer alıyor. Denizle kara arasındaki o ince bariyer eskiden insanlık için bir ödül gibiydi. Dünyanın her yanındaki limanlara erişim sağlıyor, ülkeler arasında ticaret yolları kuruyor, çelik ve betondan binaların gökyüzüne yükselmesini sağlıyordu. Ama deniz seviyesindeki artış bu şehirlerde yaşayan milyonlarca insan için artık bir tehlike.
NASA’nın kısa süre önce yayımladığı yeni tahminler çok da uzak olmayan bir gelecekte, eriyen buzullar ve ısınan su yüzünden deniz seviyesinin yaklaşık bir metre yükseleceğini öngörüyor.
“Okyanusların ısındıkça genişlemesi hakkında bildiklerimize buz örtülerinin ve buzulların denizlere nasıl su eklediğini ekleyince, en azından doksan santim, belki de daha fazla yükselme meydana geleceğinden eminiz,” diyor Deniz Seviyesi Değişim Ekibi lideri Steve Nerem bir basın açıklamasında. “Fakat bu yükselme bir yüzyıl içinde mi olacak, daha mı uzun sürede, orasını bilmiyoruz.”
Karşılaştırma için hemen belirtelim ki NASA, 1992’den bu yana deniz seviyesinin yaklaşık 7,5 cm yükseldiğini söylüyor.
Bu belirsizliğe ek olarak, Dünya kusursuz bir küre değil ve küresel çeşitlilikler deniz seviyesindeki yükselmenin de homojen bir dağılım göstermediği anlamına geliyor. Kimi yerlerde deniz seviyesindeki artış ortalama 7,5 cm değerinin çok üstünde ve 22-23 cm civarında seyrediyor.
Deniz seviyesindeki artışın en şiddetli yaşanacağı yer kıyılar. Nüfusun yoğun olduğu yerlerde zaten ne zaman bir fırtına kopsa su baskınlarına hazırlıklı olmak gerekiyor. Kıyı şehirlerinde su baskının maliyeti her yıl 6 milyar doları buluyor. 2050’de ise bu rakam 1 trilyon dolara yükselecek.
NASA bilim insanları su seviyesindeki yükselişi sayısız uydu, tekne, sualtı dronu, denizaltı ve OMG (Oceans Melting Greenland) adlı bir programla takip ediyor.
