Bir sonraki bahçe partisinde kendinizi sivrisineklerden korumak söz konusu olduğunda, aklınıza gelmeyen caydırıcı bir silah mevcut olabilir: Bu silah, Skrillex’in Scary Monsters and Nice Spirits şarkısını bütün gece bangır bangır çalmak.
Etraftaki herkesi rahatsız edebilirsiniz ancak Malezya ve Tayland’daki araştırmacılara göre bu şarkı, dang hastalığı taşıyan sivrisineklere ilginç bir rahatsızlık veriyor.
Araştırmacılar şöyle açıklıyor: “Sesin, sivrisinekler de dahil olmak üzere pek çok böceğin cinsel etkileşimleri ve hayatta kalması üzerinde önemli bir pay sahibi olduğu bilinse de; böceklerin akustik sinyalleri algılayışı, kur yapması ve beslenme faaliyetleri üzerinde de zararlı etkiler oluşturduğuna yönelik bulgular mevcut”
“Mevcut çalışma, elektronik müziğin; bu dang hastalığı taşıyıcısının (Aedes aegypti) yiyecek arama faaliyeti, kan emme ve eşleşme başarısını etkileyip etkilemediğini incelemek üzere yürütüldü.”
Eğer Scary Monsters and Nice Sprites şarkısını dinlemediyseniz, dinlediğiniz zaman hoşunuza gidecektir. 2010’da çıkan bu şarkı; o dönemin dubstep müzik türünü özetleyen bir örnek, gürültü ve bass girişi karışımından oluşuyor.
Sivrisineklerin iştahının nasıl kaçtığını görmek de zor değil.
Yüzlerce sivrisinek (Aedes aegypti) üzerinde çalışan takım, sineklerin çiftleşmesinin ne kadar uzun sürdüğünü araştırmanın yanısıra, zavallı bir hamsterdan beslenmelerine kadar geçen süreyi de ölçmüş (hamster muhtemelen, bilim adına birkaç tane sivrisinek ısırığından muzdarip oldu).
Araştırmacılar, dişi sivrisinekler beslenene kadar kayda değer miktarda uzun bir süre geçtiğini bulmuşlar; bu sinekler ayrıca, hiç müzik çalmayan zamanlara kıyasla daha az beslenmiş ve çok daha az çiftleşmişler.
“Bu gibi müziklerin konak saldırısını erteleyebilmesinin, kan emmeyi azaltabilmesinin ve eşleşmeyi bozabilmesinin gözlenmesi; müziğe dayalı kişisel korunma ve Aedes kaynaklı hastalıklara karşı kontrol önlemlerinin geliştirilmesi için yeni fırsatlar sağlıyor” diye açıklıyor araştırmacılar.
Tamam, ne düşündüğünüzü biliyoruz; evet, bu araştırma biraz salakça görünüyor fakat aslında, müziğin böcekler üzerinde oluşturabildiği etkilere yönelik yapılan ve şaşırtıcı ölçüde fazla sayıda olan araştırmalardan birini oluşturuyor.
Örneğin, hani o gecenin bir yarısı kulağınızın dibindeki rahatsız edici sivrisinek vızıltısı var ya? İşte onu eşleşme sinyali olarak kullanıyorlar. Dişinin tonu 400 Hz, erkeğin ise 600 Hz; 1200 Hz’lik bir tonda da fingirdeşiyorlar.
Böceklerin bu tonları duyma kabiliyetine müdahale etmek, eşleşme ve beslenme davranışlarını değiştirebiliyor ve sivrisineklerin hastalıkları yayma ile insanlarla etkileşim şekillerini etkileyebiliyor.
Bu sadece sivrisineklerle de sınırlı değil. Etrafımızda olmasını istediğimiz böcekler (ör. tozlaştırıcılar) için bazı müzik çeşitleri veya trafik benzeri ortam gürültüsü, aslında onların popülasyonlarına zarar veriyor olabilir.
Geçen yıl yayınlanan bir makalede, farklı araştırmacılardan oluşan bir takım şöyle açıklamıştı: “Uğur böcekleri, aynı ismi taşıyan bir şarkıda, ‘rock’n roll gürültü kirliliği değildir’ şeklinde geçersiz bir hipotez telaffuz eden AC/DC isimli müzik grubunun şarkısına maruz bırakıldıklarında, avlanma konusunda daha etkisiz hale geliyorlar ve bu durum, yaprak biti yoğunluğunun artmasıyla ve kontrol işlemlerine (müziksiz) kıyasla nihaî bitki biyokütlesinin azalmasıyla sonuçlanıyor.”
Bu yüzden, bu türden kaygısız çalışmalar eğlenceli gibi gelse de, yapılan araştırmalar önem taşıyor.
Şu an dünyanın birçok kesiminde pek çok böcek popülasyonunun azalma göstermesi ve sivrisinek kaynaklı enfeksiyon oranlarının da muhtemelen iklim değişiminden etkilenecek olmasıyla; bu gezegeni paylaştığımız böceklere yardımcı olmak (veya onları caydırmak) için toplayabildiğimiz tüm bilgilere ihtiyacımız var.
Araştırma, Acta Tropica bülteninde yayınlandı.
ScienceAlert
Haklılar yani ben 6 saniye dayanabildim :) Müzik dinleme isteğim azaldı! :)))))