DAVID NIELD
An itibariyle hepimiz, daha az et yemenin gezegen için iyi bir şey olduğunu biliyoruz; insanların tüketimi için et ürünlerinin üretilmesi, arkasında büyük bir karbon ayakizi bırakıyor.
Şimdiyse bilim insanları, okul ve üniversite kantinlerinde yenilen et miktarını büyük oranda azaltabilecek basit bir yöntem keşfetmişler. Üstelik bunu yapmak için, et ürünlerini azaltmak gerekmiyor.
Araştırmacılar, 94.000’den fazla kafeteryada yemek seçimlerini kapsayan bir çalışma yürütmüş ve vejetaryen seçenek sayısı (dörtte birden dörtte iki oranına kadar) artırıldığı zaman; bitki bazlı yemeklerin yüzde 40-80 oranında daha fazla satın alındığını bulmuşlar.
Yemek seçiminde vejetaryen yemeklerin daha yüksek oranda olmasının, bu yemeklerin daha fazla seçilmesiyle sonuçlanması pek şaşırtıcı gelmeyebilir fakat bu durum; basit değişikliklerin, bizleri nasıl daha iyi alışkanlıklara ittiğini gösteren harika bir örnek konumunda.
Diğer bir deyişle; et tüketiminizi azaltmak, ciddi bir irade çabası veya önemli miktarda bir ön planlama anlamına gelmeyebilir. Bu yalnızca; okullarda, üniversitelerde ve hatta belki de ofis ve lokantalarda yer alan menülerde yapılan küçük bir değişiklik.
İngiltere’deki Cambridge Üniversitesi’nde çalışan çevreci Emma Garnett, şöyle söylüyor: “Bitkiye daha çok dayalı olan bir beslenme düzenine geçiş yapmak, gıdanın çevrede meydana getirdiği ayakizini azaltmanın en etkili yollarından biri”
“Bazı et veya balık seçeneklerini, daha vejetaryen seçeneklerle değiştirmek aşikar bir durum gibi görünebilir; fakat bildiğimiz kadarıyla bunu daha önce kimse denememişti. Aşikar gibi görünen çözümler her zaman işe yaramıyor fakat bunun öyle olmadığı görülecek.”
Araştırmacıların raporuna göre bu değişiklikler, genel et satışlarını etkilenmemiş ve sebzeli seçenekleri tercih eden insanlarda en büyük artış, daha önce en fazla eti yiyen insanlarda görülmüş.
Veriler; Cambridge’daki üç kolejde, bir yıllık süre boyunca yürütülen bir dizi deneyden toplanmış.
Etsiz yemeklerin satışının artması dışında, herhangi bir geri tepme etkisi görülmemiş; mesela yemek yiyenler, vejetaryen bir yemeği, et bakımından yüksek bir yemekle telafi etmemişler.
Araştırmacılar, etin kantinlerden tamamen dışlanmasını istemediklerini vurgularken, vejetaryen seçeneklere “daha fazla başrolün” verilmesi gerektiğini düşünüyorlar.
Ayrıca bu yaklaşımın güzelliği, basit olmasında yatıyor; müşteriler, yapacakları seçimler hakkında gerçekten düşünmek zorunda kalmıyorlar ve et hâlâ bir seçenek olarak duruyor. Aynı araştırma takımı, diğer ihtimalleri de araştırıyor ve bunlar arasında, etliye karşılık vejetaryen yemeklerin fiyatlarını değiştirmek ile bunların menüde görünme sırasında değişiklik yapmak yer alıyor.
Cambridge Üniversitesi’nde 2016’dan beri yürütülen Sürdürülebilir Gıda Politikası, satın alınan gıdalarda karbon yayımının kilogram başına yüzde 33 düşmesiyle ve kilogram başına arazi kullanımının yüzde 28 azalmasıyla sonuçlanmış. Bu ufak değişiklikler, büyük farklar yaratabilir.
Cambridge Üniversitesi’nde çalışan psikolog Theresa Marteau, şöyle söylüyor: “Eğitim önemli ancak genelde, beslenme düzenlerini değiştirme konusunda etkili değil. Et vergileri popüler değil. Mevcut seçeneklerin kapsamını değiştirmek daha kabul edilebilir bir şey ve ayrıca, sağlık ile beslenme düzenlerimizin sürdürülebilirliğini etkileme konusunda güçlü bir yöntem sunuyor.”
Araştırma PNAS bülteninde yayınlandı.
ScienceAlert