Kısa cevap Kan dolaşımı
Genelde aşık olduğumuzda, sarılıp öpmek istediğimiz özel biri etrafımızda olduğunda sanki midemizde kelebekler kanat çırpıyormuş gibi garip bir mutluluk hissi kaplar içimizi. Fakat örneğin çok önemli bir sınava veya iş görüşmesine girmeden hemen önce de vücudumuzun yarattığı gerginlikle aynı şeyleri hissetmemiz mümkün.
Bu duygunun, beynin amigdala bölgesi tarafından oluşturulan “kaç ya da savaş!” refleksi ile ilgili olduğu düşünülüyor. Ne zaman ki stres yaratan bir durumun gelişmekte olduğunu seziyoruz, vücudumuz anında aksiyon moduna geçiyor. Böylece kana karışan adrenalin seviyemiz bir anda yükseliyor. Ayrıca otomatik sinir sistemi, kanımızı yaşamsal anlamda gerek duymadığımız bölgelerden hızla uzaklaştırmaya başlıyor. Örneğin mide ve bağırsaklardaki kan çekiliyor, vücudun bu ani durum için kullanacağı diğer bölgelere pompalanıyor. Kan akışındaki bu değişimi büyük ölçüde yöneten kısım ise onuncu kafa siniri olarak da bilinen vagus siniri adlı bölüm. Vagus, kanın çekilmesiye birlikte midenin fonksiyonlarını yavaşlatmasına yardımcı oluyor. Fakat diğer taraftan kalbin atış ritmini de arttırıyor. Tüm bunlar vücudumuzun ilkel bir biçimde yarattığı ani refleks sonucunda ve çok kısa sürelerde gerçekleşiyor. Sonuç olarak bu etkiyi; “midemizde kelebeklerin uçması” olarak adlandırıyoruz.