Her insan gözlerini kapatıp düşündüğü zaman zihninde görüntü göremiyor; bu kabiliyet, çoğumuzun çantada keklik gibi gördüğü bir şey.
Bu olgu, insanların 1800’lerin başından beri farkında olduğu bir şey olsa da, üzerinde yeterince çalışma yapılmamış ve daha yeni ‘afantaz’ şeklinde adlandırılmış. Zihinde isteyerek görüntü oluşturamama durumunun, toplumun yüzde 2-5’inde görüldüğü düşünülüyor.
Yakın zaman önce yapılan çalışmalar, zihin körlüğünün; dahili görsel canlandırmanın farkında olmamaktan ziyade, aslında görsel canlandırma eksikliği olduğunu öne sürüyor. Çünkü bazı insanlar, kaza geçirdikten sonra bu kabiliyetlerini kaybediyor.
Şimdiyse yapılan yeni araştırma, zihin körlüğünün başka algısal farklılıklar barındırabileceğini ortaya çıkarıyor.
Avustralya’daki Yeni Güney Galler Üniversitesi’nde çalışan algı sinirbilimcisi Alexei Dawes şöyle söylüyor: “Zihin körlüğünün, yalnızca görsel canlandırma eksikliğiyle ilişkili olduğunu değil; aynı zamanda diğer önemli algısal işlemlerde gerçekleşen yaygın bir değişim kalıbıyla da bağlantılı olduğunu bulduk.”
Dawes ile meslektaşları, yaptıkları çalışmada 667 kişiye (bunlardan 267’si zihin körü olduğunu belirtmiş) canlandırma, hafıza, rüya görme ve travmaya tepki üzerine sekiz anketlik bir soru listesi vermiş.
“Afantazlı insanlar geçmişi hatırlama, geleceği hayal etme ve hatta rüya görme konusundaki kabiliyetlerinin azaldığını belirtiyor. Bu durum, görsel canlandırmanın hafıza işlemlerinde anahtar bir rol oynuyor olabileceğini akla getiriyor” diye açıklıyor Dawes.
Tessa Komonduros/ScienceAlert. Ç: O.
