Johns Hopkins Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan araştırmacıların bulduğuna göre, enfeksiyon sırasında çok erken SARS-CoV-2 (COVID-19’a sebep olan virüs) testi uygulanırsa; kişilerin test sonucu (nihayetinde pozitif çıkabilse de) muhtemelen hatalı negatif çıkıyor.
Johns Hopkins Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde doğum ve jinekoloji doktoru olan Lauren Kucirka, “Kişi belirti göstersin veya göstermesin; test sonucunun negatif çıkması, o kişiye virüs bulaşmadığını garanti etmez” diyor. “Negatif bir test sonucuna nasıl cevap verileceği ve bu sonucun nasıl yorumlanacağı çok önemli; çünkü testin mükemmel olduğunu varsaydığımız zaman diğer insanları tehlikeye atıyoruz. Fakat virüsün bulaştığı kişiler, virüsü halen yayabiliyor.”
Kucirka, yüksek maruz kalma tehlikesi altında olan hastalara, sanki virüs bulaşmış gibi davranılması gerektiğini söylüyor; özellikle de COVID-19 ile tutarlı belirtileri varsa. Bu durum, hastalara testlerin kusurlarının anlatılması gerektiği anlamına geliyor. SARS-CoV-2’nin var olup olmadığını değerlendirmenin birkaç yönteminden birisi de, ters transkriptaz polimeraz zincir tepkimesi (RT-PCR) şeklinde anlandırılan bir yöntem. Bu testler, virüsün genetik maddesini hızlı şekilde çoğaltıyor ve testpit ediyor. Fakat grip virüsü gibi diğer virüslere yönelik testlerde gösterildiği üzere; eğer sürüntüde virüsün bulaştığı hücreler toplanamazsa veya virüs seviyeleri enfeksiyonun ilk zamanlarında çok düşük ise, bazı RT-PCR testleri negatif sonuçlar üretebiliyor. Bu testler nispeten hızlı sonuçlar verdiğinden; evde bakım hizmeti verenler, hastaneye kaldırılan hastalar ve sağlık çalışanlar gibi yüksek tehlike altında olan popülasyonlar arasında yaygın şekilde kullanılıyor. Önceki çalışmalar, bu popülasyonlarda hatalı negatif sonuçlar çıktığını göstermiş veya öne sürmüş.
Johns Hopkins Eğitim ve Araştırma Hastanesi/ScienceDaily. Ç: O.