Alzheimer hastası olan, olmayan ve genetik tehlikesi bulunduğu bilinen insanları ayırt etmede önemli bir ümit vadeden yeni kan tahlili, hastalığı algı gerilemesinin başlangıcından 20 yıl kadar önce tespit edebilir. Geçen hafta Amerikan Tıp Birliği Bülteni’nde (JAMA) yayımlanan büyük çaplı uluslararası araştırma, eş zamanlı olarak Uluslararası Alzheimer Birliği Konferansı’nda da sunulmuş.
Alzheimer teşhisi pek çok yıldır, (genelde kişi öldükten sonra) beyinde amiloid plakları ve tau düğümlerinin saptanmasına dayalıydı. Plak ve düğümlerin mevcut olduğunu gösteren ucuz ve yaygın bir kan tahlili, Alzheimer araştırmaları ve tedavisinde büyük bir etki yaratabilirdi. Yeni çalışmaya göre, düğümlerde bulunan tau proteinlerinden biri olan fosfo-tau217’nin (p-tau217) ölçümleri; yaşayan insanlarda hem plaklara, hem de düğümlere yönelik nispeten hassas ve isabetli bir gösterge sunabilir. Bu durum ise Alzheimer’ın teşhis edilmesi demek.
İsveç’teki Lund Üniversitesi’nde klinik hafıza araştırmacısı ve çalışmanın kıdemli yazarı Oskar Hansson şöyle söylüyor: “P-tau217 kan tahlili, Alzheimer’ın teşhisinde, erken tespitinde ve hastalığa yönelik çalışmalarda büyük umut vadediyor. Tahlili en iyi duruma getirmek için daha fazla çalışma yapılması ve muayenehanelerde hazır olması için de diğer insanlarda test edilmesi gerekiyor. Fakat bu kan tahlili; birinci basamak tedavi ortamında tanıyı, teşhisi ve insanların gördüğü tedaviyi iyileştirme bakımından özellikle faydalı hale gelebilir.” Yapılan deneylerde, hastalığı taşıyan kişiler %89-96 arasında bir isabet oranıyla ayırt edilmiş. Bir denek grubunda ise hastalık mutasyonu taşıyan ve taşımayan kişiler, hafif algı gerilemesinin beklendiği yaştan 20 yıl önce ayırt edilebilmiş.
Lund Üniversitesi/ScienceDaily. Ç: O.
