Teksas Üniversitesi’nde çalışan bilim insanları, faredeki hücre tiplerinin sirkadiyen saatlerinde meydana gelen dalgalanmaları görsel hale getirmelerine olanak sağlayan genetik mühendislik uygulanmış bir fare ile görüntüleme sistemi geliştirmişler. Bugün Neuron bülteninde tarif edilen bu yöntem, vücudun ana sirkadiyen (24 saatlik) saatini sürdürmede hangi beyin hücrelerinin önemli olduğuna dair yeni fikirler sunuyor. Fakat araştırmacılar bu yaklaşımın, vücut genelindeki hücrelerin günlük ritimlerine yönelik soruların cevaplanmasında da epey fayda sağlayacağını belirtiyorlar.
Çalışmanın baş yazarı ve UT Southwestern Tıp Merkezi’nin sinirbilim bölümü başkanı Joseph Takahashi şöyle aktarıyor: “Bu araştırma, sirkadiyen ritimlere yönelik yapılan çalışmaların ilerletilmesi yönünden gerçekten önemli bir teknik kaynak niteliğinde. Bu fareleri, pek çok farklı uygulamada kullanabilirsiniz.”
İnsanlardaki (ve farelerdeki) neredeyse bütün hücreler, kabaca 24 saatlik bir döngüde dalgalanan dahili bir sirkadiyen saate sahip. Bu hücreler, açlığın ve uyku döngülerinin yanısıra, bağışıklık ve metabolizma gibi biyolojik işlevlerin de dikte edilmesine yardımcı oluyor. Sirkadyen saatte meydana gelen bozukluklar; kanser, diyabet ve Alzheimer’ın içinde bulunduğu hastalıkların yanısıra uyku bozukluklarıyla da ilişkilendirilmiş. Bilim insanları; beyindeki küçük bir bölgenin (suprakiyazmatik çekirdek- SCN) çevresel aydınlık ve karanlık döngülerine dair gözlerden gelen bilgileri vücudun ana saatiyle birleştirdiğini uzun süredir biliyordu. Bunun karşılığında SCN, vücuttaki hücrelerin geri kalanının birbirleriyle eşgüdüm halinde tutulmasına yardımcı oluyor. Araştırmacılar yeni çalışmada, beyindeki SCN’yi meydana getiren AVP ile VIP nöronları üzerinde araştırma yapmışlar ve VIP nöronlarında değil fakat AVP nöronlarında kilit saat genleri çıkarıldığında, tüm SCN’deki ritmin bozulduğunu görmüşler. VIP nöronlarındaki genler çıkarıldığında ise pek etki görülmemiş ve SCN işlemeye devam etmiş.
Teksas Üniversitesi Southwestern Tıp Merkezi. Ç: O.