An itibarıyla hepimiz, daha az et yemenin gezegen için iyi olduğunu biliyoruz; insanların tüketmesi amacıyla et ürünlerinin üretilmesi, geride büyük bir karbon ayak izi bırakıyor.
Geçen sene yapılan bir çalışma ise okullarda ve üniversitelerdeki kantinlerin, yenen et miktarını büyük oranda azaltabileceği çok basit bir yöntem sunuyor; hem de et ürünlerini çıkarmadan.
Araştırmacılar, kafeteryalarda yapılan 94.000’den fazla yemek seçimini kapsayan bir çalışma yürütmüşler ve vejetaryen seçeneklerin sayısı artırıldığı zaman (dörtte birden, dörtte ikiye), bitki tabanlı yiyecek alımlarının yüzde 40-80 oranında arttığını bulmuşlar.
Yemek bölümündeki vejetaryen yemeklerin daha yüksek oranda olmasının, bu yemeklerin daha fazla seçilmesiyle sonuçlanması belli bir şey gibi görünebilir. Fakat bu durum, basit değişimlerin nasıl bizi daha iyi alışkanlıklara yönlendirebileceğini gösteren harika bir örnek niteliğinde.
Diğer bir ifadeyle et tüketimimizi azaltmak, ciddi bir irade gücü veya önemli miktarda ön planlama yapmak anlamına gelmeyebilir ki bu yalnızca; okullardaki, üniversitelerdeki ve hatta ofis ve lokantalardaki menüler üzerinde yapılan küçük bir değişiklik.
İngiltere’deki Cambridge Üniversitesi’nde doğal kaynakları koruma uzmanı olan Emma Garnett, “Bitkiye daha çok dayalı olan bir beslenme düzenine geçiş yapmak, gıdanın çevresel ayak izini azaltmada en etkili yöntemlerden biri” diyor.
“Bazı et veya balıkları daha vejetaryen seçeneklerle değiştirmek, besbelli bir şey gibi görünebilir; fakat bildiğimiz kadarıyla daha önce kimse bunu denemedi. Besbelli görünen çözümler her zaman işe yaramaz fakat bunun yaradığı görülüyor.”
David Nield/ScienceAlert. Ç: O.