Vücutlarımız, bir kesik ya da sıyrık gibi yaraları çoğu kez kendi başına iyileştiriyor. Fakat diyabet, damar hastalığı veya cilt rahatsızlığı olan kişilerin yaraları bazen zor iyileşiyor. Bu durum, yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen kronik yaralara yol açabiliyor. Kronik yaraların idare edilmesi, sağlık sistemlerine önemli bir masraf çıkarıyor ve sadece ABD’de, bu işe her yıl 10-20 milyar dolar harcandığı düşünülüyor. Yine de, neden bazı yaraların kronik hale geldiği ve iyileşmeyi destekleyen etkili tedavi bilimi geliştirmeyi zorlaştırdığı konusunda hâlâ çok az şey biliyoruz. Thomas Jefferson Üniversitesi’nde yapılan ve bugün yayımlanan yeni araştırma, yaralarda bulunan hücreleri örneklemede yeni bir yol tanımlıyor: Bu yöntem ise kullanılmış yara bantlarını kullanmak. Girişimsel olmayan bu yaklaşım, yaraların hücresel bileşimine yeni bir kapı aralıyor ve kronik hale gelen yaralara karşılık, iyileşmesi muhtemel yaraların niteliklerini belirlemek üzere fırsat sunuyor. Aynı zamanda da hedefli tedavilerin geliştirilmesi için bilgi sağlıyor.
Çalışmanın ortak yazarlarından ve Cildiye ile Cilt Biyolojisi Bölümü’nde yardımcı profesör olan Andrew South, “İnsanlarda yara iyileşmesi üzerinde çalışmak çok zorlu bir faaliyet” diyor. “Üstelik, insanlardaki bu süreç hakkında çok az şey biliyoruz. Hayvanlarda yapılan çalışmalardan bildiklerimize göre hayvan cildi ve onun iyileşme şekli, insan cildinden farklı.”
Karuna Meda/Thomas Jefferson Üniversitesi. Ç: O.