5.425 kişiyle yapılan bir ankete dayanan yeni araştırma, obezlik sebeplerinin çeşitli etmenlere bağlı olduğunu gösteriyor. Bu etmenler arasında kişinin mevcut sosyoekonomik şartları ve çocuklukta başından geçenler de yer alıyor (özellikle de suistimal). Çalışma, Kobe Üniversitesi Yüksek Lisans Tıp Fakültesi’nde çalışan profesör Tamori Yoşikazu vd.’nin araştırma grubu tarafından yürütülmüş.
Fazla kilolu kişiler, geleneksel olarak yaşam alışkanlıklarını iyileştirecek iradeden yoksun şeklinde algılanıyorlar. Fakat bu araştırma çalışması, kadınlarda yetişkinlik dönemindeki obezliğin sadece sosyal çevre gibi etmenlere bağlı olmadığını (ör. ekonomik koşullar ve eğitim); çocukluk dönemindeki deneyimlere de bağlı olduğunu (özellikle suistimal) ortaya çıkarıyor.
Bu durum, çocukların refah seviyesini artırmanın (suistimali önleme tedbirleri gibi), yetişkinlerdeki obezliğin önlenmesine de yardımcı olacağını akla getiriyor.
Obezlik, aşırı yeme ve yetersiz egzersiz gibi yaşam alışkanlıkları sebebiyle dünya çapında artış gösteriyor. Japonya’da 3 erkekten yaklaşık bir tanesi ve 5 kadından biri fazla kilolu. Obezliğin yol açtığı çeşitli bozukluklar arasında Tip-2 diyabet, kanda aşırı oranda yağ görülmesi (dislipidemi), yüksek tansiyon, kalp hastalığı, karaciğer yağlanması, inme ve uyku apnesi de yer alıyor. Bu sebeple obezlik, sağlıklı yaşam beklentisini kısaltıyor.
Obezlik ile yaşam tarzı alışkanlıkları arasında güçlü bir ilişki bulunuyor. Ancak denizaşırı ülkelerde, bireylerin sosyal arka planlarının çeşitli yönlerinin de etki meydana getirdiği bildirilmiş. Obezlik ile bireyin sosyal arka planı arasındaki ilişkinin ortaya çıkarılmasıyla, obezliğin ele alınıp önlenmesine yönelik tedbirlere büyük bir katkı yapılacağı düşünülüyor.
Kobe Üniversitesi. Ç: O.
