Deprem tetikleyiciler hakkında sürekli bir şeyler öğreniyoruz fakat bu sismik kaymaların nasıl işlediği konusunda hâlâ öğrenilecek bir sürü şey var. Şimdiyse yerbilimciler, gezegendeki en büyük depremlerden bazılarının ardındaki kilit mekanizmalardan birini belirlediklerini düşünüyor.
Mega itimli depremler, bir tektonik tabakanın diğerinin altına sıkıştığı yitim zonlarında meydana geliyor. Bu depremler, özellikle Pasifik ve Hint Okyanusu civarında yaygın görülüyor ve ayrıca dev tsunamilere de yol açabiliyorlar.
Yapılan yeni bir çalışma; yitim zonunun derinliklerinde meydana gelen aşamalı bir yavaş kayma hareketinin, mega itimli depremlerin nasıl tetiklendiğini anlamanın anahtarı olabileceğini ve bu depremlerin gelecekte daha iyi tahmin edilmesini sağlayacak tahmin modellerini geliştirebileceğini öne sürüyor.
Bu yavaş kayma olayları (SSE), araştırmacıların söylediğine göre her yitim zonunda olmuyor ancak basıncın yer altında birikme şeklini etkileyebiliyorlar. Yeni önemli bir şekilde, enerjiyi farklı yönlere taşıyarak mega itimli depremlere götürüyor ve her zaman tabakaların hareketlerini takip etmeyebiliyorlar.
Pennsylvania State Üniversitesi’nde yerbilimci olan Kevin Furlong şöyle söylüyor: “Genelde bir deprem meydana geldiği zaman, oluşan hareketin tabakaların hareket yönünün ters istikametinde olduğunu ve bu kayma açığını biriktirdiğini görüyoruz”
“Bu yavaş kaymalı depremlerde ise hareket yönü, tabaka hareket yönlerinden ziyade doğrudan yer çekiminin doğrultusu yönünde.”
Furlong ve meslektaşları, yüksek çözünürlüklü GPS istasyonlarından elde edilen verileri kullanarak birkaç yıldır Cascadia yitim zonu boyunca (Kanada’daki Vancouver Adası’ndan kuzey Kaliforniya’ya kadar uzanan) meydana gelen hareketleri analiz etmişler.
Cascadia’da 1700 yılında 9 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiş. SSE’ler ise o zamandan beri bu yitim zonunun çok aşağısında gerçekleşiyor ve düşük bir hızda kısa mesafeler katediyormuş. Araştırmacıların söylediğine göre bunlar “bir olay sürüsüne” benziyor ve sergiledikleri kalıp, Yeni Zelanda’da kaydedilen benzer verilerle uyuşuyor.
Araştırmacıların ileri sürdüğüne göre SSE’ler yüzeyin kilometrelerce altında meydana gelse de; hareketleri, mega itimli depremlerin hem zamanlamasını hem de davranışını etkileyebiliyor. Daha küçük çaplı bu olaylar, her bir ila iki yılda meydana geliyor fakat çok daha ciddi bir şeyi tetikleyebiliyorlar.
“Bu yavaş kayma olaylarının yaşanmadığı yitim zonları var. Bu yüzden, batan tabakanın derin kısmının nasıl hareket ettiğine yönelik doğrudan ölçümlerimiz yok” diyor Furlong.
David Nield/ScienceAlert. Ç: O.