İğneyle kan vermek pek eğlenceli bir şey değil. Acı verebiliyor, damarların patlamasına ve hatta dönmesine sebep olabiliyor; sanki damarlar iğneden kaçıyormuş gibi…
Doktorlar, kan örneklerini çoğu kez hastalığın biyolojik işaretlerini kontrol etmek amacıyla kullanıyorlar: Örneğin, COVID-19’a sebep olan SARS-CoV-2 virüsü gibi bir virüs ya da bakteri enfeksiyonunu işaret eden antikorları veya romatizmal eklem iltihabı ile kan zehirlenmesi gibi durumlarda görülen iltihaplanmayı işaret eden sitokinleri buluyorlar.
Fakat bu biyolojik işaretler sadece kanda yer almıyor. Hücrelerimizi çevreleyen yoğun sıvı ortamında da bulunabiliyorlar fakat düşük miktarda olmaları, tespit edilmelerini zorlaştırıyor.
Ta ki şimdiye kadar… St. Louis – Washington Üniversitesi McKelvey Mühendislik Fakültesi’nde çalışan araştırmacılar, cilde uygulanabilen ve benzersiz hassasiyetiyle istenen bir biyoişareti yakalayabilen mikroiğne bandı geliştirmişler.
Maliyeti düşük olan ve bir hekim ya da hasta tarafından kolayca kullanılabilen teknoloji, sadece kan vermek amacıyla hastaneye gitme ihtiyacını ortadan kaldırabilir. Araştırma, üç gün önce Nature Biomedical Engineering bülteninde yayımlandı.
Mikroiğne bantları, düşük maliyetleri ve kullanım kolaylıklarına ek olarak; kan vermeye göre başka bir avantaja daha sahip: Belki de en önemli özelliği, tamamen acısız olması.
Brandie Jefferson/St. Louis – Washington Üniversitesi. Ç: O.