Yangınların yalnızca ne kadar büyük bir alanı kapladığı değil, nerede çıktıkları da önemli. Avustralya’da 2019 yılında başlayan ve 2020’ye kadar devam eden son olağanüstü yangın sezonu sırasında, milyonlarca ton duman parçacığı atmosfere yayıldı. Bu parçacıkların büyük bir bölümü belirli bir kalıbı takip etti ve bir gün ya da bir hafta sonra zemine çöktü. Fakat ülkenin bir köşesinde çıkan yangınların yaydığı parçacıklar, Güney Yarımküre’nin tamamını aylarca örttü. Şimdiyse araştırmacılar bu yangınlarla ilgili yapılan parçacık ölçümlerinde, Ocak ve Şubat 2020 tarihlerinde görülen kafa karıştırıcı yükselişleri takip etmeyi başarmışlar. Geçenlerde Science bülteninde yayımlanan çalışmada, söz konusu yangınlardan çıkan parçacıkları atmosferin üst kısımlarına götüren ve Güney Yarımküre’nin tamamına yayan “mükemmel” koşullar ortaya çıkarılıyor.
Atmosferin üst katmanı olan stratosfere ulaşan parçacıklar, buraya çoğunlukla volkanik patlamalar yoluyla ulaşıyor. Daha olağanüstü nitelikteki patlamalarda yayılan küller, Güneş’i perdeleyip gezegenin soğumasına yol açtığı gibi, olağanüstü gün batımları da meydana getiriyor. Weizmann Bilim Enstitüsü Dünya ve Gezegen Bilimleri Bölümü’nde çalışan Prof. Ilan Koren, çalışmayı beraber yürüttüğü ve şimdi İsrail Biyolojik Araştırma Enstitüsü’nün Çevre Bilimleri Bölümü başkanlığını yürüten eski öğrencisi Dr. Eitan Hirsch ile birlikte, atmosferde AOD (veya aerosol optik derinlik) adı verilen uydu tabanlı parçacık yükü ölçümünde olağanüstü bir artış olduğunu fark etmiş. Standart sapmalarla çizilen ve Ocak 2020 tarihinde normalden üç kat yüksek bir sapma sergileyen bu ölçümler, şimdiye kadar kaydedilen en yüksek okumalar arasında bulunuyor; hatta, 1991 yılındaki Pinatubo Yanardağı kaynaklı okumalardan bile daha yüksek. Fakat görülen bu değerlerin zamanlaması, herhangi bir volkanik faaliyete denk gelmiyor. Yangınlardan çıkan dumanların, atmosferin troposfer adı verilen alt katmanına önemli miktarlarda sızması nadir görülen bir olay. Fakat araştırmacılar, bu durumdan yangınların sorumlu olup olmadığını merak etmiş. Troposfer, yerden başlayarak birkaç kilometrelik bir yüksekliğe uzanıyor. Eğer duman parçacıkları o kadar yükseğe ulaşmayı başarırsa, tropopoz adı verilen ve troposfer ile stratosfer arasında bir tür tavan görevi gören evirtim katmanına çarpıyorlar.
Birkaç uydudan alınan verilerin yanısıra AOD ve parçacıkların atmosfer “dilimlerinde” dikey şekilde nasıl dağıldığını ortaya çıkan LIDAR okumalarını kullanana araştırmacılar, ölçüm değerlerinde görülen yükseltilerin orman yangınlarından kaynaklandığını kanıtlamayı başarmışlar; özellikle de Avustralya’nın güney doğusunda çıkan yangınlardan… Uydu verileri üzerinde yapılan ilave çözümlemeler, stratosferdeki geniş pus şeridinin Güney Yarımküre’yi kaplayacak kadar yayıldığını ve Ocak’tan Mart ayına kadar olan dönemde zirve yaparak Haziran boyunca kaldığını; Avustralya’nın batı kıyılarına kadar her yere ulaştığını ortaya çıkarmış.
Weizmann Bilim Enstitüsü. Ç: O.