Sabah hazırladığınız kahveyi düşürdüğünüzü ve kahvenin her yere döküldüğünü düşünün. Sonrasında iş arkadaşınız yanınızdan geçiyor ve size merhaba diyor. Verdiği selamı asabi bir şekilde onaylar mısınız yoksa siz de onu neşeyle selamlar mısınız?
Miami Üniversitesi’nde çalışan psikologların önderliğinde yürütülen ve beyin faaliyetlerinin incelendiği yeni bir çalışmada araştırmacılar, beynin kısa süreli olumsuz uyaranları (düşen bardak gibi) değerlendirme şeklinin, uzun vadeli psikolojik refahı etkileyebildiğini keşfetmişler.
Pazartesi günü Journal of Neuroscience bülteninde yayımlanan çalışmanın baş yazarı ve MÜ Psikoloji Bölümü’nde doktora adayı olan Nikki Puccetti şöyle aktarıyor: “Bu konuyu şu şekilde de düşünebiliriz; beyniniz olumsuz bir olay veya uyarana ne kadar uzun süre takılı kalırsa, o kadar mutsuz olduğunuzu görürsünüz. Temelde, bir insanın beyninin olumsuz bir uyarana tutunmada gösterdiği ısrarın, gündelik duygusal deneyimlerin daha olumsuz olmasını haber verdiğini keşfettik. Bu durum ise karşılığında, kişilerin hayatları hakkındaki düşüncelerini etkiliyor.”
Çalışmanın diğer yazarı ve yardımcı psikoloji profesörü olan Aaron Heller, “İnsanlar üzerinde yapılan sinirbilim araştırmalarının büyük çoğunluğunda, beynin olumsuz bir uyarana ne kadar uzun süre takıldığı değil; o uyarana karşı ne kadar yoğun tepki verdiği inceleniyor” diyor. “Biz ise taşma etkisine baktık; yani bir olayın duygusal renginin, gerçekleşen diğer şeylere nasıl taştığına. Bunun biyolojik mekanizmalarının anlaşılması; beyin fonksiyonunda, gündelik duygularda ve ruh halinin durumunda meydana gelen farklılıkların anlaşılması bakımından büyük önem taşıyor.”
Maya Bell/Miami Üniversitesi. Ç: O.