Volkan bilimcilerin püskürme tehlikelerini tahmin kabiliyetleri, çoğunlukla magmaların (Dünya kabuğunun derinliklerinde) depolandığı yerlere yönelik bilgilerine dayanıyor. Peki bu magma tespit edilemezse ne olur?
Yeni Zelanda Jeolojik ve Nükleer Bilimler Enstitüsü’nde (GNS Science) doktora sonrası araştırma görevlisi olan Shane Rooyakkers, ülkenin Kuzey Adası’ndaki Taranaki Dağı’nın gölgesinde büyümüş ve adanın pek çok volkanını gezmiş. Kendisinin günümüzde yaptığı araştırma, en başından beri ayaklarının altında duruyor olabilecek gizli tehlikeleri ortaya çıkarıyor.
İki hafta önce Geology bülteninde yayımlanan yeni bir çalışmada, volkan bilimcilerin daha yeni keşfettiği bir tehdit inceleniyor: Yaygın volkan gözlem cihazlarıyla tespit edilemeyecek kadar küçük ve şaşırtıcı derecede sığ olan magma havuzları. Bunun gibi bir magma birikintisi, 2009 yılında İzlanda’da keşfedilmiş. İzlanda Derin Sondaj Projesi’nde çalışan ve o sırada daha önce magma keşfedilen derinliklerden iki kilometre daha sığ olan bir yerde sondaj yapan araştırmacılar, kazara doğrudan erimiş bir kayaya ulaşmışlar. Sondaj deliğinden yukarı çıkmaya başlayan magma, soğuk sondaj sıvılarıyla durdurulana kadar birkaç metre yükselmiş. Bu gizli magmayı asırlık bir püskürmeye bağlayan çalışma, bulmacaya önemli bir bilgi parçası sağlıyor.
Amerikan Jeoloji Derneği. Ç: O.
