Dünya nüfusunun neredeyse yüzde 40’ı fazla kiloluyken, yüzde 13’ü de obeziteyle yaşıyor.
Obezlik, erken ölüm tehlikesinin artmasının yanısıra Tip 2 diyabet, kalp damar hastalıkları, kanser ve kısırlık gibi hastalık sonucu ortaya çıkan durumlarla da ilişkilendiriliyor.
Obeziteli insanlarda, başlangıçta başarılı bir kilo kaybından sonra yeniden kilo alınması, önemli ve çözülmemiş bir sorunu teşkil ediyor. Şimdiye kadar, sağlıklı bir kilo kaybını sürdürmede hangi tedavinin en iyi sonuç verdiğine yönelik iyi belgelenmiş bir çalışma yapılmamış.
Şimdiyse Kopenhag Üniversitesi ve Hvidovre Hastanesi’nde çalışan araştırmacılar, dünyanın en çok atıf yapılan tıp bülteni The New England Journal of Medicine‘de yayımlanan yeni ve çarpıcı bir çalışma yürütmüşler. Biyomedikal Bilimler Bölümü’nde çalışan Profesörü Signe Torekor’un aktardığına göre diyetle sağlanan kilo kaybını takiben dört farklı tedavi türünü test eden araştırmacılar, obeziteli insanlarda uzun vadeli kilo kaybının nasıl mümkün olduğunu ilk defa gösteriyorlar.
Yürüttükleri rastgellenmiş bir klinik çalışmada araştırmacılar, orta ila enerjik-yoğun egzersizi iştah baskılayan obezite ilacıyla (iştah baskılayan GLP-1 hormonunun benzeri) birleştirerek, diyetle sağlanan kilo kaybını takiben yüksek etkili bir tedavi yöntemi göstermişler.
Çalışmaya önderlik eden Signe Torekov, “Yeni bulgular doktorların, beslenme uzmanlarının ve fizik tedavi uzmanlarının uygulayabileceği yeni bilgiler sağlıyor” diye açıklıyor. “Gerekli bulgulara nihayet ulaştık.”
“Sorun şu ki, insanlar kilo verirken kuvvetli biyolojik güçlere karşı savaşıyorlar. Azalan enerji tüketimiyle beraber iştah yükseliyor ve bu durum, kilonun sürdürülmesine karşı koyuyor. Kilo verdiğimiz zaman çarpıcı şekilde yükselen iştah uyarıcı bir hormonumuz var. Bu esnada, iştah baskılayan hormonların seviyesi de çarpıcı şekilde düşüyor. Bunlara ek olarak kilo kaybı, vücut enerji tüketimini azaltırken kas kütlesinin kaybına neden olabiliyor. Dolayısıyla, obezlik tedavisinin odak noktası kilo kaybının nasıl sürdürüleceğinden ziyade kilo kaybının nasıl elde edileceği olduğunda, durumunuzla ilgili bir şey yapmak gerçekten zor oluyor.”
Kopenhag Üniversitesi – Sağlık ve Tıp Bilimleri Fakültesi. Ç: O.
Zayiflama konusu cok fazla istismara sebep olan bir konudur. Kilo kaybetmekle , bilinclu bir selilde zqyiflama arasinda bazi farklar vardir. Bu farklar ciddiye alinmalidir. Fazla olan kilolari bir hastaliga dogru donmeden engellemek daha dogrudur. Ancal dikkat efilmesi geteken cok hizlu verilen kilolar ile sok diy3tler lerdir bunlar baxen sakincali olabiliyor. Cunku kisinin dengesini bozabiliyor. Diyet sagliklu zayiflaman8n yaninda duzenli egzersizi, bilincli beslenme teknigini ayni sirada stresten arinip masaj ve bazi dogal desteklenmeyudi icerebilir. Zayuflama konusunda bazi kimyasallara basvurmak sak8ncal7 olabilir. Oyleki bazi zayiflama kimyasallarinin ciddi toksik etki ve allerjik reaksiyona ned3n oldugu biliniyor. Dogal ve bitk8sel zayiflama preparatlari genelde daha guvenli olmasina ragmen kulaktan kulaga isitilen bilgiler dogrultusunda degil bu konuda deneyim sahibi kisiler daha dogrusu hekimler ve diyetisyenler tarafinda ele alinmalidir. Zayiflamak isteyen kisi sigarayi biraknak benzeri bie sekilde mutlaja k3ndi iradesi ile bu olaya katilmak durumundadir. Mucize besin , bitki veya cay ; yesillik akupunktur yoktur ki kisiyi birden bire incecik yapsin