Üç döllenmeden sadece bir tanesi başarılı hamilelikle sonuçlanıyor. Pek çok embriyo, erken gelişim aşamasının ötesine ulaşmayı başaramıyor. Şimdiyse Max Planck Enstitüsü (MPI) Biyofiziksel Kimya Bölümü’nde çalışan hücre biyologları, Mariensee – Çiftlik Hayvanları Genetiği Enstitüsü’ndeki araştırmacılar ve diğer uluslararası meslektaşlarıyla birlikte erken embriyo gelişimini araştırmak üzere yeni bir model sistemi geliştirmişler. Bu sistemin yardımıyla araştırmacılar, hataların sıklıkla, her bir ebeveynden gelen genetik maddelerin döllenmenin hemen sonrasında birleştiği zaman meydana geldiğini keşfetmişler. Bu durum, önemli ölçüde verimsiz olan bir süreç yüzünden yaşanıyor.
İnsanlardaki somatik hücreler, hep birlikte genetik bilgiyi taşıyan genelde 46 kromozom içeriyor. Bu kromozomlar ilk önce, babanın sperminden 23 ve annenin yumurtasından 23 tane olmak üzere döllenmeden sonra bir araya geliyorlar. Döllenmeden sonra ebeveynlere ait kromozomlar, başlangıçta pronükleus şeklinde bilinen iki ayrı bölümde duruyor. Bu pronükleuslar, temasa geçene kadar yavaşça birbirlerine doğru hareket ediyor. Daha sonra pronükleer kılıflar çözülüyor ve ebeveynlerin kromozomları birleşiyor.
Fakat insan embriyolarının büyük çoğunluğu, yanlış sayıda kromozomla sonuçlanıyor. Bu embriyolar genelde yaşayamıyor ve hatalı bir genom birleşimi meydana getiriyor. Bu durum ise düşük ve kısırlığın önde gelen sebeplerinden birini oluşturuyor.
MPI Biyofiziksel Kimya başkanı Meline Schuh şöyle aktarıyor: “Doğru sayıda kromozom içermeyen embriyoların yaklaşık yüzde 10 ila 20’si, döllenme öncesinden çok az veya çok fazla kromozom içeren yumurtadan kaynaklanıyor. Bunu zaten biliyorduk. Peki bu sorun, nasıl bu kadar fazla embriyoda meydana geliyor? Sperm ve embriyoların birleşmesinden hemen sonrası (zigot aşaması), embriyonun gelişimi için son derece önemli bir aşama gibi görünüyordu. Biz de durumun neden böyle olduğunu bulmak istedik.”
Schuh’un çalıştığı bölümde çalışan bilim insanı Tomasso Cavazza şöyle açıklıyor: “Pronükleer arayüzeydeki kromozom kümelenmesi, son derece önemli bir adım gibi görünüyor. Eğer kümelenme başarısız olursa, zigotlarda sıklıkla sağlıklı embriyo gelişimiyle uyumsuz olan hatalar meydana geliyor.”
Bulgular Cell bülteninde yayımlandı.
Max Planck Enstitüsü. Ç: O.