Stanford Üniversitesi’nde çalışan araştırmacıların öncülüğünde yürütülen yeni bir çalışmaya göre şehrinizdeki park, sağlığınızı iyileştiriyor olabilir. Proceedings of the National Academy of Sciences bülteninde yayımlanan araştırma, şehirdeki doğaya erişim sağlamanın insanların fiziksel faaliyetini nasıl artırdığını (ve dolayısıyla genel sağlık durumunu iyileştirdiğini) ortaya seriyor. Fiziksel faaliyet eksikliği, ABD’de her yıl bu durumla ilişkili 117 milyar dolarlık masrafla sonuçlanıyor ve küresel çapta her yıl 3,2 milyon ölüme yol açıyor. Bulgu her ne kadar sezgisel bir bağlantı gibi görünse de; yeni araştırma, doğayı şehre getirmenin insanların genel refah seviyesini nasıl destekleyebileceğini anlamaya ilişkin önemli bir boşluğu dolduruyor.
Araştırmanın yapıldığı sırada Stanford Doğal Sermaye Projesi’nde doktora sonrası araştırma görevlisi olarak çalışan baş yazar Roy Remme, şöyle aktarıyor: “Geçtiğimiz yıl yürürlüğe konan koronavirüs kısıtlamalarında, doğada zaman geçirmenin ne kadar değerli ve doyurucu olduğunu öğrendik; özellikle de şehir sakinleri için. Şehir plancılarının, yeşil alanların insan sağlığını en iyi nerede destekleyebileceğini anlamalarına yardımcı olmak ve bu sayede herkesin doğadan faydalanabilmesini istiyoruz.”
Doğa, şehirlerde mahalle sokaklarına serinletici gölgeler, polenleyiciler için güvenli bir liman ve sel baskınını azaltmak üzere su emiş özelliği sağlıyor. Fiziksel faaliyetin insan sağlığını iyileştirdiği yaygın şekilde biliniyor. Fakat parkların, göllerin, ağaçların ve şehirdeki diğer yeşil alanların fiziksel faaliyet ile genel refah seviyesini nasıl artırdığı, bulmacanın çözülmemiş bir parçasını oluşturuyor.
Bilim insanlarının araştırması, Doğal Sermaye Projesi yazılımındaki yeni bir sağlık modelinin temelini oluşturacak. Ücretsiz ve açık kaynak kodlu olan bu araçlar, doğanın insanlara sağladığı pek çok faydanın haritasını çıkarıyor. Yazılım, geçenlerde iklim değişiminin ele alınmasında doğa kaynaklı çözümlerin potansiyelini anlamak üzere Avrupa’daki 775 şehrin değerlendirilmesinde bilgi edinme amacıyla kullanılmış. Yeni sağlık modeli yazılımı, nihayetinde şehir plancılarına, yatırımcılara ve şehirlerdeki doğaya yönelik yatırım hedefleri bakımından yeni görüş ile araçlara ilgi duyan herkese hale gelecek.
Doğanın yaptığı katkılar birden fazla yönü kapsıyor; bilişsel, duygusal ve ruhsal refahın yanısıra fiziksel sağlığı da destekleyebiliyor. Doğal Sermaye Projesi’nde yapılan önceki çalışmalarda, söz konusu bağlantıların birçoğu gösterilmiş. Fakat yeni araştırma, denklemde kayıp olan fiziksel sağlığa önemli bir bağlantı ekliyor.
Stanford Doğal Sermaye Projesi’nde fakülte başkanı ve makalenin eş yazarı olan Gretchen Daily şöyle aktarıyor: “Doğa deneyimi hafızayı, dikkati ve yaratıcılığı desteklemenin yanısıra mutluluğu, sosyal katılımı ve hayatta bir anlam düşüncesini de destekliyor. Doğanın fiziksel faaliyeti teşvik ediyor olması bize şaşırtıcı gelmeyebilir fakat sağlık açısından sunduğu ilişkili faydalar (kanser tehlikelerinin azalmasından metabolik işlevler ve diğer işlevlerin desteklenmesine kadar) ciddi manada şaşırtıcı.”
Yazar: Sarah Cafasso/Stanford Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.
Son senelerde modern yasamin getirdigi malnutrisyon , hateketsizlik yuksek gerilim ekolojik bazi dengelerin bozulmasi gibi nedenlerden dayi rahatsizlarda buna oaralel olarak sehirlerde artis gistermistir. Hizli ilerlemenin birey hayatina olumlu etkisi ayni nispette olmamistir. Ite yandan tip alaninda da teknojik yogun geluslemeler yasaniyor. Oyasa ki doga daki sifa jaynaklari her turlu sikintinin caresini arar bunyesinde bir sekilde barindirir. Bunkar cesitli bitkiler meyve ve sebzeler olarak karsimiza ne yazikki sehirlerxe karsimiza cikamaz. Bu nedenke dogaya bakmayi unututtuysak sehirlerde bunlari saglayabecek ywrlere daha fazla yakin olmak gerekebilir.ornegin almanlar agirlikli olarak dofal tibbi tercih etmeye basladilar son yillarda. Uzak
Bazi dogal y doguda bazu gelusmis dogal tedaviler nesilden nedile ogretiliyor.