Arkansas Üniversitesi’nde çalışan bir araştırmacı ile uluslararası meslektaşlarının yürüttüğü yeni bir çalışma, çalışan kişilerin grip virüsüne yakalanmasının ortalama %35,3 daha muhtemel olduğunu ortaya çıkarıyor.
Hastalığın etkili şekilde yayıldığı yollardan birine yönelik uzun zamandır süregelen bir varsayımı onaylayan bulgular; fiziksel çalışma alanlarının en uygun biçimde tasarlanıp yönetilmesinden, hastalık izni ve uzaktan çalışmaya ilişkin tedbir kararlarına kadar halk sağlığına yönelik hükümet politikalarını ve özel şirketlere ilişkin çeşitli konuları etkileyebilir.
Sam M. Walton İşletme Fakültesi’nde yardımcı ekonomi profesörü olan Dongya Koh ve meslektaşları, ABD Tıbbi Gider Paneli Araştırması’nda yer alan ve bütün ülkeyi temsil eden verileri kullanarak gribin görülme oranlarını takip etmişler. Kullanılan veriler aile ve bireylere, onlara tıp hizmeti sunanlara ve ABD’de çalışan kişilere yönelik kapsamlı sağlık verileri sunuyor. Araştırma, sağlık hizmeti masrafı ve kullanımı ile sağlık sigortası kapsamına ilişkin en eksiksiz veri kaynağını oluşturuyor.
Koh ve meslektaşları, çeşitli meslek grupları ve endüstrilerdeki grip oranlarında önemli farklılıklar olduğunu keşfetmiş. Örneğin satış alanında çalışan kişilerdeki enfeksiyon oranı, çiftçilere kıyasla %40,5 daha yüksek çıkmış. Endüstri bağlamında ise eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler alanları, madenciliğe kıyasla %52,2 daha yüksek bir oran sergilemiş. Sonuçlarda aşılama, sağlık sigortası ve diğer koşullar da dahil olmak üzere bireysel özellikler göz önüne alınmış.
“Grip oranında sektörler arası görülen farklılıklar, endüstriye özgü mesleki yapı içerisindeki farklılıklar ile tamamen açıklanamıyor” diyor Koh. “Bu yüzden, potansiyel bir bulaş mekanizması için iş yerindeki insan temasının ve etkileşiminin derecesine bakmamız gerekti.”
Çalışma Journal of Public Economics bülteninde yayımlandı.
Matt McGowan/Arkansas Üniversitesi. Ç: O.