Bağıksak mikrobiyomumuz (bağırsaklarımızda yaşayan bakterilerin sürekli değişen “ormanı”), çoğu araştırmanın gösterdiğine göre büyük oranda yaşam şeklimizden etkileniyor; yediğimiz şeyler ve aldığımız ilaçlar gibi.
Fakat Notre Dame Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada, genetiğin zannedilenden çok daha büyük bir etmen olduğu ortaya çıkmış.
Science bülteninde yayımlanan çalışmada araştırmacılar, Kenya’nın Amboseli Milli Parkı’nda yaşayan ve üzerinde uzun zamandır çalışma yapılan bir babun popülasyonundan 14 yıl boyunca 16.000’den fazla bağıksak mikrobiyomu profili toplamışlar. Bu profillere bakan bilim insanları, bağırsak mikrobiyomumuzdaki çoğu bakterinin kalıtımsal olduğunu bulmuşlar. Fakat bu kalıtımsallık zamanla, mevsimlerle ve yaşla beraber değişiyor. Araştırma takımı babunlarda ırsi olan bazı mikrobiyom özelliklerinin insanlarda da ırsi olduğunu keşfetmiş.
Biyolojik Bilimler Bölümü’nde profesör olan Elizabeth Archie şöyle aktarıyor: “Çevre, mikrobiyomu şekillendirmede genlerinizden daha büyük bir rol oynuyor. Fakat bu çalışma bizi genlerin mikrobiyomda çok küçük bir rol oynadığı fikrinden uzaklaştırarak, küçük bile olsa nüfuzlu bir rol oynadığı fikrine götürdü.”
Bağırsak mikrobiyomu çeşitli faaliyetler gerçekleştiriyor. Besin sindirimine ek olarak, bağışıklık sisteminin eğitilmesine yardımcı oluyor ve gerekli vitamin ile mineralleri üretiyor. Yeni araştırma ise kalıtsallık ile kesin bir bağlantı göstermesi bakımından bir ilk olma özelliğini taşıyor.
Deanna Csomo McCool/Notre Dame Üniversitesi. Ç: O.