Dünya Sağlık Örgütü, devletlerin normalleşme kararlarına rağmen COVID-19 salgınının bitmekten çok uzak olduğunu, hatta aşıya direnç gösterecek COVID-19 tehlikesinin kapıda olabileceğini söylüyor!
“COVID-19 salgınının sonlanmasında halen çok uzaktayız. Hatta, yeni varyantların yükselişi söz konusu olduğunda, henüz en kötü senaryoyu yaşamamış bile olabiliriz.”
Bu açıklamayı yapan, yükselen COVID-19 vakaları ve ölümleri arasında sosyal mesafe önlemlerini gevşetmeyi umut eden ülkelere güçlü bir uyarı yapmak isteyen Dünya Sağlık Örgütü’nden (WHO) başkası değil. DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, geçtiğimiz günlerde düzenlediği basın toplantısında, “Komite, salgının bitmesine yaklaşmamış olmamıza rağmen, çok yakında sona eriyormuş gibi yanlış bir biçimde karakterize edildiğine dair endişelerini dile getirdi” dedi ve ekledi: “Ayrıca, kontrol edilmesi daha da zor olabilecek yeni ve muhtemelen daha tehlikeli endişe varyantlarının ortaya çıkması ve küresel olarak yayılması için güçlü bir olasılık konusunda dikkatli olmak lazım.”
Mutasyon ve Varyant Nedir?
Varyantlar, mutasyonların yani genetik dizideki rastgele değişikliklerin bir sonucu. Çoğu önemsiz veya zararsız olan virüslerde sürekli olarak mutasyonlar meydana gelir – ancak bazıları virüslerin bulaşıcılığını, hastalık şiddetini veya bağışıklık kaçışını etkilediği tahmin edilen veya bilinen endişe verici mutasyonlara uğrar. Şu anda, bu tanımlamaya uyan dört COVID-19 varyantı bulunuyor – Alfa, Beta, Delta ve Gama – ve Aralık 2021’den bu yana gördüğümüz vaka ve ölüm dalgalarından büyük ölçüde sorumluları bu varyantlar. Bu varyantların ortaya çıkmasını etkileyen pek çok farklı etken olsa da, daha fazla COVID-19 vakasının oluşmasının, potansiyel olarak tehlikeli bir mutasyonun meydana gelme olasılığının artması anlamına geldiği açık.
Haziran 2021’in başından bu yana, dünya yeni bir yeni vaka dalgası yaşıyor. Johns Hopkins COVID Dashboard’a göre, 15 Temmuz’da 569.000’den fazla onaylanmış yeni vaka vardı ve gidişat endişe verici bir açıyla yukarıyı göstermeye devam ediyor. Bu açık canlanmaya rağmen, bazı ülkeler aşı programlarının nüfusu korumak için yeterli zemin oluşturduğunu umarak sınırları açmaya ve sosyal mesafe kurallarını gevşetmeye çalışıyor. Ancak bu, DSÖ’nün ve salgının kontrol altında olmaktan uzak olduğunu ve kısıtlamaların hafifletilmesinin yeni tehlikeli endişe varyantlarının yaratılmasına yol açacağını savunan diğer birçok önde gelen bilim insanının gözünde sadece bir umuttan öteye geçmiyor.
Dikkate değer bir örnek, ülkedeki yeni vakaların hızla artmasına ve son derece bulaşıcı Delta varyantının devam etmesine rağmen 19 Temmuz’da İngiltere’deki kısıtlamaların çoğunu kaldırmaya karar veren Birleşik Krallık. Bu hareketin ışığında, 1.200’den fazla bilim insanı hükümeti, yakın zamanda Lancet dergisine stratejinin tehlikeli olduğu ve aşıya dirençli varyantların gelişmesine izin verebileceği konusunda uyaran bir açık mektup imzaladı.
Mektupta, “Hükümetin tehlikeli ve etik olmayan bir deneye giriştiğine inanıyoruz. Ön modelleme verileri, hükümetin stratejisinin aşıya dirençli varyantların ortaya çıkması için verimli bir zemin sağladığını gösteriyor. Bu, halihazırda aşılanmış olanlar da dahil olmak üzere, Birleşik Krallık’ta ve küresel olarak herkesi riske atacaktır” deniyor.
