Gröningen Üniversitesinde çalışan bilim insanları, esnek polimer ve karbon fiber demetlerinden giyilebilen, dikilebilen ve hassas algılayıcılar oluşturmuşlar. Cildimizin yaptığı gibi basınca tepki veren bu algılayıcılar, vücudun konumunu ve hareketini ölçebiliyor. Algılayıcılar, Parkinson hastalığında hastalık ilerleyişinin ölçülmesinde veya atletlerde eklem hareketlerinin algılanmasında kullanılabilir. Uygulamaların tarif edildiği makale, iki hafta önce Flexible Electronics bülteninde yayımlandı.
Algılayıcılar, sağlığımızın izlenmesinde faydalı olabilir. Fakat bunun için kullanıcıya rahatsızlık vermeyecek şekilde esnek algılayıcıların olması gerekiyor. Kıyafete dikilen giyilebilir algılayıcılar da kullanışlı olabilir. Gröningen Üniversitesine bağlı Gröningen Mühendislik ve Teknoloji Enstitüsünde yardımcı profesör olan Ajay Kottapalli, doktora öğrencisi Debarun Sengupta ile beraber çoğunlukla doğadan ilham alan farklı tür algılayıcılar geliştirmiş. Kottapalli, şimdi de cildimizin duyusal kabiliyetlerini taklit eden algılayıcılar oluşturmuş.
Bilim insanı, algılayıcılarında elektro-çekilmiş karbon fiberler kullanıyor. Piezodirenç özellik sergileyen bu liflerin iletkenliği, gerildikleri zaman değişiyor. Algılayıcılar ise söz konusu liflerin, esnek bir maddeye dikey bir desende yerleştirilip iki lifin kesiştiği ‘piksellerin’ oluşturulmasıyla yapılıyor. “Elektro lif çekimi yöntemi, kumaşın üretilme biçimine benziyor” diyor Kottapalli. “Malzeme dikilebiliyor ve bunun sonucunda elektrot biçiminde davranabilen iletken iplik kullanmak mümkün oluyor.” Algılayıcılar, bu sebeple gündelik kıyafetlere veya eldivenlere dahil edilebiliyor veya eklemlere yama şeklinde uygulanabiliyor. Bükülme hareketlerini ölçecek olan bu algılayıcılar, basınca karşı da hassas. Eldivene dikilmeleri halinde, tıpkı normal bir elde olduğu gibi tutulan cisimlerin sertliği hakkında bilgi toplayabiliyorlar. Algılayıcıların bir diğer güzel özelliği de yıkanabilir olmaları.
Kaynak: Gröningen Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.