Bağışıklık sistemi karşılaştıklarını unutmuyor. Geçmişte karşılaşılan bakteri ve virüs gibi tehditlerle gelişen bu hafıza, paha biçilmez bir servet değerinde. Fakat söz konusu hafıza, kronik iltihaplanma gibi iç etmenlerle harekete geçtiğinde zararlı olabiliyor ve yanlış yönlendirilen bir bağışıklık tepkisini devam ettirebiliyor.
Pennsylvania Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde çalışan araştırmacılar, Dresden Teknik Üniversitesindeki meslektaşlarının da yer aldığı uluslararası bir araştırma takımıyla birlikte dün Cell bülteninde sundukları yeni makalelerinde iltihapların birbirini nasıl etkilediğini gösteriyor. Doğuştan gelen bağışıklık hafızasının diş eti hastalığına sebep olması durumunda kemik iliğindeki bağışıklık hücresi öncüllerinde değişimler gerçekleştiğini aktaran bilim insanları, bu durumun eklem iltihabına olan yatkınlığı artırdığını ifade ediyor. Bir fare modeli üzerinde yürütülen çalışmada, kemik iliği nakli yapılan birinin donörde iltihabi diş eti hastalığı bulunması halinde daha şiddetli eklem iltihabına yatkınlık kazandığı aktarılıyor.
Penn Diş Hekimliği Bölümünde çalışan ve makalenin eş yazarı olan Profesör George Hajishengallis, “Model olarak diş eti iltihabı ve eklem iltihabını kullansak da, bulgularımız bu örneklerin ötesine uzanıyor” diyor. “Bu aslında merkezi bir mekanizma. Eş zamanlı meydana gelen çeşitli hastalıklar arasındaki bağlantının altında yatan birleştirici bir prensip.”
Kemik iliği donörlerinin seçiminde söz konusu mekanizmanın hesaba katılabileceğini belirten araştırmacılar, altta yatan iltihabi durumların sebep olduğu belli tip bağışıklık hafızaları bulunan donörlerin, kemik iliği nakli yapılan hastaları iltihabi bozukluklar yönünden daha büyük bir tehlikeye sokabileceğini aktarıyor.
Kaynak: Pennsylvania Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.