Brontosaurus ve Diplodocus gibi sauropod dinozorların dev vücutlarını karada nasıl desteklediklerini keşfeden bilim insanları, uzun zamandır süregelen bir gizemi nihayet çözüme kavuşturmuşlar.
Queensland Üniversitesi ve Monash Üniversitesi öncülüğünde çalışan araştırmacılar, 3 boyutlu modelleme ve mühendislik yöntemleri kullanarak farklı sauropodlardaki ayak kemiklerini dijital ortamda yeniden canlandırmış ve bu kemiklerin işlevlerini test etmişler.
Araştırmayı Queensland Üniversitesinin Dinozor Laboratuvarında doktora çalışmalarını yürüttüğü sırada gerçekleştiren Dr. Andreas Jannel, sauropodların arka ayak ‘topuklarının’ altında yumuşak bir doku tabanı bulunduğunu söylüyor. Bu yumuşak doku, dinozorların muazzam ağırlığını sönümleyen ayaklar için yastık vazifesi görmüş.
“Nihayet uzun süredir şüphe duyulan bir kuramı onayladık ve ilk defa yumuşak bir doku tabanının, özellikle de arka ayaklarda hareketle ilgili basınç ve kemik baskılarını azaltma bakımından önemli bir rol oynadığına yönelik biyomekanik bulgular sunduk” diyor Dr. Jannel.
“Bu dev canlıların karada kendi ağırlıklarını destekleyebilmiş olmalarını düşünmek akıllara durgunluk veriyor.”
Sauropodlar, Dünya üzerinde 100 milyon yıldan uzun süre gezen en büyük kara hayvanlarıydı.
Bu canlıların ilk olarak, dev ağırlıklarını suyun kaldırma kuvvetiyle destekleyen yarı sucul hayvanlar oldukları düşünülmüştü. Ancak yirminci yüzyılın ortalarında karasal çökellerde sauropod izlerinin keşfedilmesiyle beraber kuram geçerliliğini yitirmişti.
Monash Üniversitesinde çalışan Dr. Olga Panagiotopulo, sauropodların günümüzdeki bir filinkine benzer ayakları olduğunun da düşünüldüğünü söylüyor.
“Bu devler, popüler kültürde sıklıkla neredeyse silindirik, kalın ve fil benzeri ayaklarla tasvir ediliyor” diyor Panagiotopulo. “Jurassic Park veya Dinozorlarla Yürümek gibi yapımları düşünün.”
“Fakat iskelet yapıları söz konusu olduğunda, filler aslında dört ayaklarının tamamında ayak parmaklarının ucuyla yürüyorlar. Sauropodların ise ön ve arka ayakları farklı biçimlere sahip.
“Sauropodun ön ayakları daha sütun benzeri bir yapıdayken, büyük bir yumuşak doku tabanıyla desteklenen arka ayakları daha çok ‘kama topuklu ayakkabı’ gibi duruyor.”
Queensland Üniversitesinde çalışan Yard. Prof. Steve Salisbury, bu durumun sauropodlar ve fillerin farklı evrimsel kökenlerden gelmesinden kaynaklandığını belirtiyor: “Filler, ilk olarak 60 milyon yıl kadar önce Afrika’da küçük, sıradan otçullar olarak ortaya çıkan ve proboscidean’lar şeklinde adlandırılan antik bir memeli takımından geliyor.
“Bunun aksine ataları ilk olarak 230 milyon yıl önce ortaya çıkan sauropodlar, kuşlarla daha yakın akraba.
“Çevik ve iki ayaklı olan sauropodlar, evrimlerinin sonraki dönemlerinde dört ayak üzerinde yürümeye başlamışlar.
“İlginçtir; Dünya üzerinde yürümüş en büyük kara hayvanları haline gelmeleri de bir topuk tabanının adaptasyonuyla bağlantılı gibi görünüyor.”
Araştırmacılar şimdi bu 3B modelleme ve mühendislik yöntemlerini kullanarak daha fazla keşif yapmayı planlıyorlar.
“Benzer bir yöntemi bütün bir uzva uygulamak ve fosillerde nadiren korunan kaslar gibi diğer yumuşak dokuları da işin içine dahil etmek istiyorum” diyor Dr. Jannel.
“Diğer tarih öncesi hayvanların uzuv ve ayakları üzerinde çalışmaktan da heyecan duyuyoruz.
“Bu sayede, nesli tükenmiş hayvanların biyomekaniklerine ilişkin farklı soruların cevaplarını bulabilecek ve çevresel adaptasyonları, hareketleri ile yaşam şekillerini daha iyi anlayabileceğiz.”
Çalışma beş gün önce Science Advances bülteninde yayımlandı.
Kaynak: Queensland Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.