Nükleer Savaş, Küresel Kıtlığa ve Milyarlarca İnsanın Ölmesine Sebep Olabilir

0
Fotoğraf: Keagan Henman/Unsplash

Rutgers Üniversitesinde çalışan iklim bilimcilerin öncülüğünde yürütülen ve savaş sonrası mahsul üretiminin tahmin edildiği küresel bir çalışmaya göre, ABD ve Rusya arasında gerçekleşecek topyekun bir nükleer savaştan sonra 5 milyarı aşkın insan açlıktan ölebilir.

Rutgers Üniversitesinde Çevre Bilimleri Bölümünde iklim bilimi profesörü olan makale eş yazarı Alan Robock, “Veriler bize tek şey söylüyor: Nükleer bir savaşı gerçekleşmeden önce önlemeliyiz” diyor. Rutgers Çevre Bilimleri Bölümünde çalışan Yard. Prof. Lili Xia ise dün Nature Food bülteninde yayımlanan çalışmanın baş yazarı.

Xia, Robock ve meslektaşları, önceki araştırmalara dayanarak nükleer silahların patlatılmasıyla başlayacak yangın fırtınalarından atmosfere ne kadar is gideceğini ve bu islerin güneş ışığını ne kadar engelleyeceğini hesaplamaya çalışmışlar. Araştırmacılar, ülkelerin her birinin boyutuna göre altı savaş senaryosuna (Hindistan-Pakistan arasındaki küçük çaplı beş savaş ile ABD-Rusya arasındaki büyük çaplı bir savaş) ait is dağılımını hesaplamışlar.

Bu veriler daha sonra ABD Ulusal Atmosfer Araştırmaları Merkezince (NCAR) desteklenen bir iklim tahmin modeli olan Toplum Destekli Dünya Sistemi Modeli’ne girilmiş. NCAR Toplum Destekli Kara Modeli, önemli tarım ürünlerindeki (darı, pirinç, yazlık buğday ve soya fasulyesi) üretkenliğin ülke ülke tahmin edilmesini sağlamış. Araştırmacılar ayrıca çiftlik hayvanlarının otladıkları alanlarda ve küresel balık yataklarında öngörülen değişimleri de incelemişler.

Nükleer senaryoların en küçüğü olan ve Hindistan ile Pakistan arasında gerçekleşen bölgesel bir savaşta bile, ortalama küresel kalorik üretim miktarının çatışmanın ilk beş yılında yüzde 7 azaldığı görülmüş. Test edilen en büyük senaryo olan ve ABD-Rusya arasında gerçekleşen topyekun nükleer bir savaşta ise ortalama küresel kalorik üretim miktarı, savaştan üç ila dört yıl sonra yüzde 90 kadar azalma göstermiş.

Ekinler en çok, Rusya ve ABD gibi önemli ihracatçıların da içerisinde bulunduğu orta-üst enlemlerdeki ülkelerde azalmış. İhraç kısıtlamalarını tetikleyebilecek bu durum, Afrika ve Orta Doğu’daki ithalata bağımlı ülkelerde ciddi sorunlar meydana getirebilir.

Araştırmacılar, söz konusu değişimlerin küresel gıda pazarlarında feci bir aksamaya sebebiyet vereceğini belirlemişler. Mahsul veriminde görülecek yüzde 7’lik bir azalma bile, Gıda ve Tarım Örgütünün 1961’de başlayan gözlemsel kayıtlarından bu yana kaydedilen en büyük anomaliyi geride bırakıyor. En büyük savaş senaryosunda ise gezegenin yüzde 75’inden fazlası iki yıl içerisinde aç kalıyor.

Araştırmacılar çiftlik hayvanları için kullanılan tarım ürünlerinin insan besini şeklinde kullanılması veya gıda israfının azaltılması durumunda, savaşın hemen sonrasındaki kalori kayıplarının dengelenip dengelenmeyeceğini de hesaba katmış ve en büyük enjeksiyon senaryolarında dahi kazancın asgari düzeyde kaldığını belirlemişler.

“Gelecekteki çalışmalar, bu mahsul modellerine çok daha fazla ayrıntı sağlayacak” diyor Xia.

“Örneğin ozon katmanı, stratosferin ısınmasıyla yok olur ve yüzeyde daha fazla morötesi ışınım meydana gelir. Bu durumun besin tedariği üzerindeki etkisini anlamamız gerekiyor.”

Robock, araştırmacıların herhangi boyuttaki nükleer bir savaşın küresel gıda sistemlerinin sonunu getireceğini ve bu süreçte milyarlarca insanın ölümüne yol açacağını çok iyi bildiklerini söylüyor.

 

Yazar: Greg Bruno/Rutgers Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz