İşitme Duyusu Nasıl İşliyor: Yeni Fikirler

0
Araştırmacılar iç kulağın nasıl çalıştığını inceliyor. Fotoğraf: Thor Balkhed

Müzik ve konuşmayı deneyimleme şeklimiz, şimdiye kadar düşünülenden farklılık gösteriyor. Linköping Üniversitesi ve Oregon Sağlık & Bilim Üniversitesinde çalışan araştırmacıların yeni makalelerinde vardıkları sonuç bu şekilde. Science Advances bülteninde yayımlanan sonuçlar, daha iyi koklear implantların geliştirilmesini sağlayabilir.

İnsanlar sosyal canlılar. Diğer insanların sesleri bizim için önemli ve işitme duyumuz, insan sesleri ile insan konuşmasını deneyimleme ve ayırt etmeye yönlenmiş. Dış kulağımıza ulaşan ses, kulak zarından koklea olarak da bilinen sarmal biçimli iç kulağa taşınıyor. İşitmenin duyusal hücreleri olan dış ve iç kıl hücreleri kokleada bulunuyor. Ses dalgaları, iç kıl hücrelerinin ‘kıllarının’ bükülmesine sebep oluyor. Sonrasında sinirler yoluyla beyne bir sinyal gönderiliyor ve beyin de duyduğumuz sesi yorumluyor.

Son 100 yıldır, her bir duyu hücresinin kendi ‘en uygun frekansı’ (bir saniyedeki ses dalgası sayısı) olduğu düşünülmüştü. Kıl hücreleri, bu frekansa en güçlü şekilde tepki veriyor. Söz konusu görüş, 1000 Hz’lik en uygun frekans barındıran bir duyu hücresinin biraz daha düşük veya daha yüksek frekanslı seslere çok daha düşük kuvvette tepki vereceği anlamına geliyor. Ayrıca kokleanın tüm kısımlarının aynı şekilde çalıştığı da varsayılmış. Şimdiyse bir araştırma takımı, düşük frekanslı ses şeklinde düşünülen 1000 Hz altındaki frekansa sahip sesleri işleyen duyu hücrelerinde durumun böyle olmadığını keşfetmiş. İnsan konuşmasındaki ünlü sesler bu alanda yer alıyor.

Linköping Üniversitesi Biyomedikal ve Klinik Bilimler Bölümünde çalışan Prof. Anders Fridberger, “Çalışmamız, iç kulaktaki pek çok hücrenin düşük frekanslı sese eş zamanlı tepki verdiğini gösteriyor” diyor. “Bu sayede, düşük frekanslı seslerin daha kolay deneyimlendiğini düşünüyoruz çünkü beyin, pek çok duyu hücresinden aynı anda bilgi alıyor.”

Bilim insanları, işitme sistemimizin bu yapısının onu daha dayanıklı hale getirdiğini düşünüyor. Bazı duyu hücreleri hasar görürse, geride beyne sinir sinyali gönderen diğer pek çok hücre kalıyor.

 

Yazar: Karin Söderlund Leifler/Linköping Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz