ABD Ulusal Yaşlanma Enstitüsü (NIA) tarafından fonlanan Müdahale Test Programında çalışan araştırmacılar, geçenlerde ömür süresini etkileyen birden fazla genin keşfedildiğini bildirmiş. Üç Müdahale Test Programı bölgesinin (Teksas Üniversitesi San Antonio Sağlık Bilimleri Merkezi, Ann Arbor – Michigan Üniversitesi ve Maine Bar Harbor – The Jackson Laboratuvarı) katkı yaptığı çalışma, Tennesse Üniversitesi Memphis Sağlık Bilimleri Merkezinde çalışan Robert W. Williams ile İsviçre Lozan’daki Lozan Federal Politeknik Okulunda çalışan Dr. Johan Auwerx’in laboratuvarlarında gerçekleştirilmiş.
Teksas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Merkezi Barshop Uzun Ömür ve Yaşlanma Çalışmaları Enstitüsünde görev yapan Dr. Darny Strong, “Bazı aday genler dişilerin ömür süresini etkilerken, diğerleri erkeklerin ömür süresini etkiliyor” diyor. “Bir gen kümesi de her ikisi cinsiyetin ömür süresini artırıyor. Benzerlerinin nadir olduğu bu çalışmalar, genetik çeşitlilikleri insan popülasyonlarına benzeyen bir fare popülasyonunda yürütüldü.”
Barshop Enstitüsünde çalışan makale eş yazarı Dr. James Nelson, “Çalışma insanlarda neler olduğuna örnek teşkil ediyor” diyor. “Diğer pek çok çalışmadaki farelerin aksine, bu yeni araştırmadaki farelerin hepsi aynı değildi. Her biri farklı genetik varyantlar taşıyordu ve bu yüzden biraz farklı şeyler yapan biraz farklı proteinler ortaya çıkmıştı. Bunlar hep birlikte yaşlanmayı etkileyebiliyor.”
Biz yaşlandıkça çok hafif farklılıklar bile sağlık açısından farklı sonuçlar doğurabiliyor. Örneğin Nelson’un belirttiği üzere hemoglobin genindeki hafif farklılıklar, kırmızı kan hücrelerindeki hemoglobin proteininin oksijene bağlanma ve oksijeni akciğerlerden vücut dokularına aktarma verimliliğini düşürebiliyor. Bu durumun bir etkisi de kansızlık şeklinde ortaya çıkıyor.
Strong, erkek ve kadınların yaşlanmanın neredeyse bütün yönlerinde farklılıklar gösterdiğini söylüyor.
Bulgular Science bülteninde sunuldu.
Yazar: Will Sansom/Teksas Üniversitesi San Antonio Sağlık Bilimleri Merkezi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.
