9.431 Avustralyalının beslenme alışkanlıkları üzerinde bir yıl boyunca yürütülen yeni bir çalışma, yüksek derecede işlenmiş gıdaların Batı dünyasındaki yükselen obezite oranlarına katkı yapan başlıca etmenlerden olduğunu gösteriyor.
Sidney Üniversitesi Charles Perkins Araştırma Merkezinde (CPC) yürütülen ve Obesity bülteninin son sayısında yayımlanan yeni çalışma, Avustralya İstatistik Dairesinin ülke çapında gerçekleştirdiği bir beslenme ve fiziksel faaliyet anketine dayanıyor. Bulgular, ‘Protein Kaldıraç Hipotezi’ni destekliyor.
2005 yılında Profesör David Raubenheimer ve Stephen Simpsons’un ileri sürdüğü bu hipotez, vücudun kuvvetli protein iştahı yüzünden insanların aşırı yağ ve karbonhidrat tükettiğini söylüyor. Buna göre vücut, proteini aktif bir şekilde diğer her şeyin üzerinde tutuyor. Modern beslenme düzenleri çok fazla işlenmiş gıda içerdiğinden ve bu gıdalar protein yönünden düşük olduğundan, insanlar protein ihtiyaçlarını tatmin edene kadar enerji bakımından yoğun gıdaları daha fazla tüketmeye yöneliyor.
CPC ile üniversitenin Yaşam ve Çevre Bilimleri Ana Bilim Dalında doktora sonrası araştırma görevlisi olan baş yazar Dr. Amanda Grech, “İnsanlar daha fazla abur cubur ve fazla işlenmiş gıda tükettikçe, günlük protein alımlarını seyreltiyor ve aşırı kilolu ya da obez olma tehlikelerini artırıyorlar” diyor. “Bunların da kronik hastalık tehlikesini yükselttiğini biliyoruz.”
Beslenme Ekolojisi bölümü başkanı Profesör David Raubenheimer, “Vücutlarımızın belli bir protein hedefini karşılamak için besin tükettiği gitgide belirgin hale geliyor” diyor. “Fakat sorun, Batı tipi diyetlerdeki besinlerde proteinin gitgide azalması. Bu yüzden protein hedefinize ulaşmak için bu besinlerden daha fazla tüketiyorsunuz ve günlük enerji alımınız yükseliyor.”
Kaynak: Sidney Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.