“Uzay görevi bu kadar uzağa ulaşmışken, mühendislik takımı ilk defa karşılaştığımız birçok zor durumla karşı karşıya.”
NASA’nın Voyager 1 ve Voyager 2 uzay araçları, uzayı keşfetmek için çıktıkları efsanevi yolculukta 46 yılı geride bıraktı. Tarihte en uzağa gitmiş insan yapımı nesneler olan bu araçların antika donanımları, 19 milyar kilometre uzaklıktan bile ayarlanmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz yıl yapılan bir güncelleme veya yazılım yamasıyla, Voyager 1’in göndermeye başladığı bozuk verilerin düzeltilmesi hedefleniyor. Diğer bir güncelleme seti ise aracın iticilerinde kir birikmesini önlemeyi hedefliyor. Bu güncellemeler hep birlikte uzay aracını Dünya ile mümkün olduğu kadar uzun süre temas halinde tutmayı amaçlıyor.
NASA’nın Jet İtiş Laboratuvarında yürütülen görev projesinde çalışan bilim insanı Linda Spilker, “Uzay görevi bu kadar uzağa ulaşmışken, mühendislik takımı ilk defa karşılaştığımız birçok güçlükle karşı karşıya” diyor bir açıklamada. “Fakat yaratıcı çözümlerle çıkagelmeye devam ediyorlar.”
Voyager 1’in antenini Dünya ile hizalı tutan yer kontrol birimi, 2022 yılının Mayıs ayında aracın duruş ve artikülasyon kontrol sisteminden (AACS) anlamsız veriler almaya başlamış. Durumu soruşturan araştırmacıların anladığı kadarıyla AACS’nin donanımı, mükemmel bir çalışma düzeninde değil. Fakat bilinmeyen sebeplerle AACS, telemetri verisini külüstür bir bilgisayar üzerinden yönlendiriyor ve bu bilgisayar veriyi bozuyor.
İlk olarak 20 Ekim’de Voyager 2’ye bir yazılım güncellemesi gönderen mühendisler, şimdi bir tanesini daha derlemişler.
Fakat yapılan bu hata düzeltmesiyle, AACS’nin telemetri verisini neden başka yere yönlendirdiği öğrenilmeyecek. Bu gizem, Voyager 1 ile alakalı daha büyük bir soruna işaret ediyor olabilir. Yine de münehdisler, hazırlanan yamanın sorunu önlemesi gerektiğini düşünüyor; en azından, yazılımın Voyager 1’e giderken yaptığı 20 saatten uzun yolculuğu tamamlamasından sonra…
Popular Science, Voyager 1 44 Yıl Önce Fırlatıldığında Ne Söylemişti?
Bundan ayrı olarak Voyager araçları, iticileri ateşleyerek antenlerini düzeltebiliyor. Fakat bir itici ne zaman ateşlense, yakıtı iticilere gönderen emme borularında bir kalıntı katmanı bırakıyor. Onlarca yıllık manevraların ardından kalıntı birikiyor. Mühendisler, yakında boruların tamamen tıkanabileceğinden endişe duyuyor.
Bu yüzden Eylül ve Ekim ayları boyunca mühendisler, uzay aracının daha fazla dönmesine izin vermeye başladı. Bu sayede araçların ateşlenme sıklığını azaltmayı hedefliyorlar. Eğer başarılı olursa, bu manevralar yakıtın en az beş yıl daha akmasını sağlayacak.
NASA, Voyager programının tarihi keşfine en az beş yıl daha devam etmesini istiyor. Fakat evrende yaptıkları milyarlarca kilometrelik yolculuktan sonra neredeyse yarım yüzyılı geride bırakan bu ikili artık 1977’de oldukları gibi genç ve dinç birer teknoloji harikası değil. Tıpkı NASA’nın bir süre önce hem Voyager 1 hem Voyager 2’ye bir çift yazılım yaması ışınlaması gibi, bazı onarımların yapılması bekleniyor. Ancak geçtiğimiz haftanın başlarında NASA yeni bir sorunun saptandığını doğruladı. Bu sorun söylenene göre sadece Voyager 1’i etkilese de, mühendislik takımı rekor kıran bu girişimin biraz daha yaşaması için iş başında.
NASA, geçen Salı günü Voyager 1’in üç bilgisayarından biri olan uçuş veri sisteminde (FDS) bir sorun olduğunu duyurmuştu. Uzay aracı mühendislerin komutlarını alıp uygulayabilse de, FDS şu an telemetri ayarlama birimi (TMU) alt sistemini kullanamıyor. Bu iletişim hattı olmadan Voyager 1, mühendislik ve bilim verilerini bize iletemiyor.
TMU veri paketlerini Dünya’ya basit ikili kodlarla göndermek üzere tasarlandıysa da, artık tek bir kalıbı tekrarlamakta “takılı” kalmış. NASA, söylenenlere göre bilişim teknolojisindeki klasik “kapatıp açma” hilesini yapmaya çalışsa da nafile.
NASA, 30 Yıldaki En Uzun Suskunluğun Ardından Voyager 2 ile Yeniden Temas Kurdu
Ajansın salı günü yaptığı açıklamaya göre, yeni ve olası bir çözümün hayata geçirilmesi “birkaç hafta” sürebilir. Bu durum, büyük oranda Voyager programının asli ömür beklentisini istikrarlı bir şekilde aşmaya devam etmesinden kaynaklanıyor. Bu tür sorunlara çare bulmak için muhtemelen NASA mühendislerinin kaleme aldığı onlarca yıllık belgeleri karıştırmak gerekecek çünkü bu insanlar, 1977 yılında uzay araçlarının Jüpiter ve Satürn’den bu kadar uzağa gideceğini bilemezdi. NASA ayrıca bize, Dünya’da birbirine neredeyse anında mesaj gönderen insanların aksine, sinyallerin Voyager 1’e yaklaşık 22,5 saatte ulaştığını hatırlatıyor. Bu durum, herhangi olası bir çözümün etkisinin kabaca iki günde değerlendirileceği anlamına geliyor.
Mevcut sorun ne sonuç getirirse getirsin, Spilker günün birinde bu küçük uzay araçlarına kaçınılmaz olarak veda edeceğimizin farkında.
“Geçmişte Voyager’daki pek çok sorunu çözmeyi başardık fakat bunlar artık eskiyen uzay araçları” diyor. “Sonsuza kadar dayanamayacaklarını biliyoruz. Voyager’ın asıl görevi sadece dört yıl uzunluğundaydı ve bu ilk tahminleri kesinlikle aşmış durumdayız.”
Spilker şöyle devam ediyor: “Voyager görevi Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün gezegenlerinin yakınından geçmekten tutun, şimdi de daha önce hiçbir uzay aracının uçmadığı bir yer olan yıldızlararası uzayın keşfedilmesine kadar Güneş sistemimize bakışımızı değiştirdi.”
“Voyager’ın insanlar için büyük anlamlar ifade ettiğinin farkındayız ve bu araçları mümkün olduğu kadar devam ettirmek için elimiz gelenin en iyisini yapıyoruz.”
Yazarlar: Andrew Paul/Popular Science & Rahul Rao/Space. Çeviren: Ozan Zaloğlu.