Araştırmacılar dağlardan, çayırlıklardan, yeşil köpük bağlamış haliçlerden en yeni, en iyi biyoyakıtı bulmaya çalışıyor.
Nature Communications’ın geçtiğimiz 6 Nisan tarihinde yayınladığı makaleye göre araştırmacılar çok yaygın bulunan Botryococcus braunii alginde bir enzim keşfettiler. Enzim, bu algin gazyağı, mazot gibi pek çok yakıtın yerini tutabilecek her çeşit hidrokarbonu üretebilmesini sağlıyor.
Bu alg altı kıtada suların tatlılık oranlarına göre bulunabiliyor ve fosil yakıt yerine kullanabilecek hidrokarbon üretiminde çok başarılı. Bu tarz biyoyakıtlar, yakılarak kullanıldıkları için, bir güneş ya da rüzgâr enerjisi kadar çevreci olmasa da benzin ve gazın kullanımını en aza indirmek için iyi bir adım. Ayrıca şu anki altyapı ve teknolojide de kullanıma elverişli.
Sorun şu ki bu küçücük minicik algler, henüz biyoyakıtlar yerine kullanılmaya yetecek kadar yakıt üretemiyor. Bu yüzden araştırmacılar bu algin hidrokarbon üretmesini sağlayabilecek biyolojik yöntemler arıyor. Araştırmacılar, “lycopaoctaene synthase” adındaki bir gen tarafından üretilen ve yakıt üretimini kontrol edebilen bir enzim buldular. Araştırmacılar bu geni bitkilere (önerilerden biri de tütün) ya da farklı tür alglere koyarak üretilen miktarı arttırabilirler.
“Bir Botryococcus hücresinin bölünmesi bir hafta sürerken daha hızlı büyüyen bir alg (‘daha fazla yakıt üreten’ anlamına gelmediğine dikkat edilmeli) 6 saatte bölünüyor” diyor araştırmanın sahibi Timothy Devarenne. “Eğer genetik bilgilerini çok daha hızlı büyüyen alglere ya da büyük miktarda biokütle üretebilen kara bitkilerine aktarırsak, bizim için yağ üretmelerini sağlayabiliriz” şeklinde ekliyor.
Belki gelecekte benzin ağaçta yetişecek. Ya da en azından tütün bitkisinde…
Ebru Kocakaya