Şi̇mdi gözlerimizi kapatıp hayal edelim dünyadaki tüm inekler bir araya geliyorlar ve kendi ülkelerini kuruyorlar. İnekistan Cumhuriyeti olarak adlandırılan yeni ülke, ABD ve Çin’den sonra dünyanın en çok sera gazı salınımı yapan üçüncü ülkesi olurdu. Çünkü danalar gaz çıkarır ve dışkılar. Hem de bol miktarda. Bu dışkılar küresel ısınmaya etkisi olan metan ve azot oksit bakımından bayağı bir zenginler.
Bilim insanları ve mühendisler sera gazı salınımını minimuma indirgeyebilmek için daha az miktarda karbon içeren et, süt ve inek derisi geliştirebilmek adına ciddi bir mesai harcıyorlar. Sadece bu hafta Brooklyn’de Modern Meadow adlı startup şirketi fabrikasyon deri üretimi için 40 milyon dolar bütçe ayırdı. Hiç sığır kullanmadan.
Peki bu deri nasıl üretiliyor? İmalatı yapan işletme genetiği değiştirilmiş hayvan hücrelerinden kolajen proteini topluyor. Kolajen lifi hem mukavemeti güçlü hem de kolayca şekil verilebilir.
Bu işlemin bize ne gibi faydaları var? Aslında hem bize hem de hayvanlara faydası var. Hayvanların derisi için vahşice katledilmesinin önüne geçilmiş oluyor ve karbon kirliliğine bir nebze engel olunmuş oluyor. Laboratuvarda geliştirilen derinin yüzeyi hayvan derisine kıyasla tüysüz veya üzerinde herhangi bir potluk olmadan ortaya çıktığı için üreticiler normal şartlarda doğal derideki tüyü ve potluğu yok edebilmek için kullandıkları zehirli kimyasalları çok daha az miktarda kullanıyorlar.
Aslında firmanın CEO’su Andras Forgacs işe laboratuvar ortamında et üretimi için girdi. Tabii kim laboratuvarda üretilmiş bir eti yemek ister bu ayrı bir konu. İlerde belki ama şu an için uzak bir ihtimal. Sonuç olarak deriye odaklanmanın daha mantıklı olduğuna karar vermişler.
Firma, ayırdığı bütçeyle laboratuvarını ve dizayn stüdyosunu büyütmek ve ilk imalathanesini kurmak için harekete geçecek. Firma sahiplerinin beklentisi ürettikleri biyofabrik ürünün maliyetinin birinci kalite orijinal deriyle kıyaslanabilir oranda olması.
Kaan Hakan Akol
