Yeni bir anket çoğu insanın sürücüsüz otomobillere hala temkinli yaklaştığını belirtiyor.
Sürüş yaparken birçok problemle karşılaşılır. Yakıt doldurmak, sürekli tedbirli davranmak, trafikle uğraşmak, sigorta yaptırmak, diğer sürücüler… Bu liste uzar. Tüm bu sıkıntılar sürüş boyunca devam etse de Amerikalı sürücüler tekerlek üstündeki hakimiyetlerini kendi araçlarına devretmeye şimdilik gönüllü gözükmüyor.
Michigan Üniversitesi Sürdürülebilir Küresel Ulaşım araştırma grubundan Brandon Schoettle ve Michael Sivak’ın rehberliğinde yapılan bir ankette yaş, cinsiyet, demografik yapı fark etmeksizin Amerikalı sürücülerin sürücüsüz araçlara şimdilik ilgi duymadığını göstermiş.
Anketteki cevaplar ABD’deki coğrafya, gelir seviyesi, cinsiyet ve yaş dağılımlarının farklılıklarına göre 618 lisanslı sürücüden alındı.
Onlara kısmen ya da tamamen kendi kendini sürebilen bir ürüne karşı, kendini sürme kapasitesine sahip olmayan bir arabadan hangisine sahip olmanın tercih edileceği sorulduğunda katılımcıların sadece %15’i tamamıyla kendi kendini sürebilen bir araba isterken, %45’ten fazlası ise bu özelliğe hiçbir şekilde sahip olmayan arabayı seçmiş. Gençler (44 yaş altındakiler) sürücüsüz otomobillere biraz daha ılımlı yaklaşmış; ama fazla değil, bu yaş grubunda da sürücüsüz otomobillerin lehine en fazla olanlar 30-44 yaş arasındakiler, ki onların da ancak %22’si tam otomasyonu tercih etmiş. Yelpazenin diğer ucunda 60 yaş üstü katılımcılar %9,6 oranıyla en az isteyen grup gibi gözükmüşler.
Ankette, katılımcılar ek olarak en azından otomobilin bazı kontrollerinin ellerinde olmasını tercih etmiş. Kontrolün tamamıyla arabada olduğu sürüşlerde endişe oranı yüksek çıkmış, katılımcıların 3’te 2’si ya endişelenmiş ya da korkmuş.
Dahası ankete katılanların %94,5 gibi büyük bir çoğunluğu sürücüsüz araçların tekerlek, fren veya diğer kontrollerin yönetiminin istedikleri takdirde ellerinde olmasını istemişlerdir.
Bu sürücüsüz araçların devrini başlamadan bitiriyor mu? Hayır. Fakat bu otomobil üreticilerini ve teknoloji şirketlerini, insanların hayatlarını otomobile teslim etmeye ikna etmesi için çok çalışmaları zorunda bırakıyor, yoksa insanlar otomobillere hakim olmaya devam edecek.
Burak Sarıçay