Araştırmacılar, hala dünyada hayatın nasıl başladığına dair detayları arayadursun, bizim bugünlerde yaşamın ilk versiyonunun neye benzediği hakkında nispeten daha iyi bir fikrimiz olabilir.
Bilim insanları uzun yıllardır, bütün evrensel canlıların son ortak atasının neye benzediği hakkında spekülatif yorumlar ileri sürüyorlar. Bunlar, canlıların üç ana âleminden ikisi olan bakteri ve arkeaların atası olarak kabul ediliyorlar. Çünkü bitki ve hayvanların ait olduğu ökaryotların, sonradan bu iki âlemden türediğine inanılıyor. Ne yazık ki, henüz bizi geçmişe götürüp orada her bir bakteri, bitki ve hayvan türünün ilk atasının ne olduğunu gösteren bir zaman makinemiz yok. Ama genetik bilimi, bize o bilginin kapılarını açabilir.
Bize bu fikri veren ise Nature Microbiology’de yayımlanan bir çalışma. Almanya’nın Düsseldorf şehrindeki Heinrich Heine Üniversitesi çalışanlarından William Martin’in liderlik ettiği bir grup araştırmacı, tek hücreli canlılar olan bakteri ve arkealarda protein kodlayan 6,1 milyon geni gözden geçirdiler. Bu canlıların son ortak atamızdan evrimsel aktarım yoluyla almış olabileceği 355 tane gen belirlediler. Martin’in umuduna göre bu genlerin sahip olduğu fonksiyonlara bakılarak, son ortak atamızın yaşamının nasıl olduğu tahmin edilebilir.
Martin, New York Times’a verdiği röportajda ise, sonuçların kendisini şaşırttığını ve inanmakta zorlandığını söylüyor. Çünkü sonuçlara göre, sonn ortak atamız kaplıcalara benzer, aşırı sıcak ve oksijensiz ortamda bol mineral tüketerek yaşamını sürdürmüş olabilir.
Biyolog James McInerney de, çalışmanın beraberindeki yazıda diyor ki: “Son ortak atamızın açığa çıkarılan metabolizması, bakteri ve arkeaların farklılaşıp ayrılmasından önce gezegendeki en başarılı ve baskın metabolizmaydı. Bu çalışma bize, 4 milyon yıl önceki hayat hakkında çok ilginç bir bakış açısı sunuyor.”
Bu bulgulara rağmen, hayatın başlangıcının nasıl olduğu hala tartışmalı. Her ne kadar Martin, son ortak atamızın evrimsel olarak gezegen üzerindeki tüm yaşamın başlangıcına çok yakın bir organizma olabileceğini düşünse de, New York Times’ın notlarına göre, diğer araştırmacılar bunun yerine yaşamın sığ sularda ve güneş ışığı havuzlarında başladığını düşünüyor. Ayrıca Martin ve ekibinin bulduğu genlerin şu an yaşayan canlıların potansiyel atası olabilecek gelişmiş bir yaratığa ait olabileceğini ama dünyadaki ilk hayat örneği olmadığını söylüyorlar.
Musa Tartık