Genelde dinozorları göze çarpan büyük canlılar olarak canlandırırız. Ancak yaklaşık 100 milyon yıl önce, Triceratopsların papağan gagasına benzeyen ağızları olan, köpek boyutlarındaki kuzenleri Psittacosauruslar olabildiğince göze görünmemeye çalışıyorlardı.
Current Biology’de yayınlanan yeni bir çalışmada araştırmacılar; derisi, renklerin anlaşılabileceği kadar iyi korunmuş bir fosil örneğini kullanarak Psittacosaurusların renk ve gölgelendirmeleri doğru olan bir bilgisayar modeli oluşturdular.
Bu fosil örneğinde dinozorun alt kısmı, sırtından çok daha açık renkteydi. Bu, günümüz hayvanlarında da görülen bir kamuflaj yöntemidir. Örneğin penguenlerin, su altında onları avlamak isteyen hayvanlardan saklanmak için karın bölgeleri sırtlarından daha açık renktedir.
Bu kamuflaj yöntemi suda olduğu gibi karada da etkili, fakat tam olarak nasıl bir ortamda Psittacosaurus’un kamuflajı en etkiliydi? Bu sorunun cevabını bulmak için araştırmacılar, tam ölçekli bir Psittacosaurus modeli yaparak farklı ortamlardaki (bulutlu, güneşli, ormanlık ve açık alanlar) ışığın Psittacosaurus’un vücudundaki renkleri nasıl etkileyeceğini incelemek için dışarı çıktılar ve her ortam için kamuflaj sağlayacak en uygun renk düzeninin ne olacağını bulmaya çalıştılar.
Fosilin üzerindeki deriden bulunan renklerin en iyi; ışığın açık alana göre daha az doğrudan geldiği ormanlık alanda yaşayan bir hayvanın kamuflajına benzediğine karar verdiler. Araştırmacılar, bu tarz bir renk düzeninin, Psittacosaurusların avcı hayvanlardan ormanda kamufle olarak saklanmasına yardım etmiş olabileceğini söylüyorlar.
Çeviren : Nora Koparan