Dinozor fosillerinden arta kalan metaller, onların tüylerinin hangi renkte olduğu hakkında ipucu verebilir mi? Bilim insanları x-ray kullanarak, yaşayan kuşların tüylerindeki bakır, çinko ve kalsiyum metallerini haritaladı. Araştırmacılar Scientific Reports dergisinde yayınladıkları çalışmalarında, kuş tüyleri üzerindeki metallerin dağılımına göre, hangi bölgede hangi formlardaki melanin pigmentinin bulunduğunu açığa çıkardıklarını duyurdular.
Yayımlanan çalışmanın eş yazarlarından biri olan Manchester Üniversitesinden Roy Wogeliu konu hakkında “Modern hayvanların metal renk haritalarının çıkarılması, soyu çoktan tükenen hayvanların görünüşlerini daha iyi tahmin edebilmek için klasik yollara ek yeni bir kimyasal anahtar sunuyor. ” diyor.
Derimizin, gözlerimizin ve saçımızın rengini belirleyen melanin pigmenti, kuşlarda ve diğer memelilerdeki baskın renk pigmentidir. Melaninin bağ yapma durumu göre farklı formları bulunur. Bunlardan biri eumelanin olup siyah veya koyu kahverengi tonlarını oluştururken, bir diğeri ise kırmızımsı ve sarı renkten sorumlu olan pheomelanindir. Melanin pigmentinin önemi bilinmesine rağmen, farklı metallerle nasıl etkileşime girdiği çok fazla bilinmiyor.
Bilim insanları bunu anlamanın bir yolunu bulmuş gibiler; x-ray ışınlarını kullanarak hassas tüylerdeki melaninin kimyasını onlara zarar vermeden analiz edebiliyorlar. Bu amaç doğrultusunda sığınaklardan, dört farklı yırtıcı kuş türünü (Harris şahini, kızıl kuyruklu şahin, kerkenez ve peçeli baykuş) temsil eden tüyler toplandı.
Araştırma ekibi çalışmalar sırasında tüylerdeki bakır, kalsiyum ve çinko dağılımının nerdeyse tamamının melanin pigment desenleri ile kontrol edildiğini fark ettiler. Böylece tüy üzerindeki metal yoğunluğunun bulunduğu bölgelerde hangi melanin pigment türünün olduğu anlaşılabilir. Bu bulgular, tüyler üzerindeki kırmızımsı ve koyu renk tonlarının hangi metal ile ilişkili olduğunu belirlemede kullanılabilir.
Sülfür ile birleşmiş çinko, tüy üzerinde kırmızı rengi ile pheomelanin yerini işaret ederken; çinkonun sülfürsüz haliyle bulunduğu bölgelerde ise daha koyu renk olan melanin pigmentinin varlığını gösteriyor. Ayrıca, çinkonun sülfür ile bağ yapmamış hali eğer kalsiyum ve bakır ile birlikte bulunursa bu da o bölgede eumelanin varlığına işaret ediyor.
Araştırma ekibinin söylediğine göre, bu yöntem sadece mevcut organizmaların temel pigmentasyon (renklenme) sürecini anlamaya değil, aynı zamanda fosil organizmaların kanıta dayalı renkli görünümlerini de yeniden oluşturmada önemli bir katkı sağlıyor..
Fosillerdeki melanin yapısı bozulsa da, metaller uzun süre korunabildiği için, bu sayede pigment desenleri yeniden oluşturulabiliyor. Araştırma ekibi 120 milyon yıl önce yaşamış Confuciusornis sanctus kuşunun fosilinde yaptıkları bakır ölçümlerini renkli bulgularla eşleştirdi. Daha sonra bu bulgular ile kuşun olası görünümü yeniden inşa edildi ve sonuçlara göre kuşun koyu renkli olabileceği belirlendi.
Çeviren : Musa Tartık