Ayağınızdaki küçük parmağınızı bir yere çarptığınızı düşünün, ya da üşüttüğünüzdeki boğaz ağrınızı, migren de var tabii ki. Ağrıyı hayatımızdan çıkarsak sanırım daha mutlu olabiliriz. Ancak, bu zamana kadar var olmaya devam ettiyse, evrim onu elemediyse bir yararı olsa gerek? Evet var, eğer atalarımız bazı durumlarda ağrı hissetmeseydi muhtemelen dikkatli yaşamazlardı ve bugünlere kadar neslimizi devam ettiremezdik. Aslında evrimsel süreçte ağrı atalarımızı ve hala daha yaşamını sürdüren bizleri tehlikeler karşısında uyararak daha dikkatli olmaya davet etti her zaman. Evrim işin içerisindeyse, genler de öyledir. Bir grup bilim insanının yayınladığı makaleye göre, bazı insanlarda ağrı geni bulunuyor ve bu genden yoksun olan bazıları daha az baş ağrısı çekiyorlar.
Genler ile ağrı hissetme arasındaki ilişki üzerine yapılan ilk deney bu değil. Fakat diğerlerine göre farklı. Ekip 11 tane doğuştan daha az ağrı hisseden insanın genlerini karşılaştırdı. Bu karşılaştırma sonucunda PRDM12 isimli gende birden fazla mutasyon tespit edildi. Bu gen sinir sistemi gelişinde de aktif rol alıyordu. Ekibin açıklaması da gayet basit: Mutasyona uğrayan bu gen yüzünden sinir sisteminin bazı kısımları düzgün gelişmiyor ve kişi daha az ağrı hissediyor ya da hiç hissetmiyor, çünkü ağrı almaçlarından gelen mesajlar beyine düzgün bir şekilde iletilemiyor. Bunu fark eden araştırmacılar, kurbağaların da sahip olduğu aynı geni mutasyona uğrattı ve hayvanları inceledi. Sonuç insanlarınki ile aynıydı.
Genlerin ve sentezledikleri proteinlerin daha iyi anlaşılması, daha iyi ağrı kesicilerin üretimini de beraberinde getirecek. The Guradian‘a göre ise bu tarz araştırmalar “epigenetik programlama”nın gelişmesine katkıda bulunuyor.
