İlginç zekaları, değişen ciltleri ve üç kalpten güç alan yumuşak vücutlarıyla ahtapotlar, her türlü haylazlığı yapabilirler. Kamuflaj uzmanlıkları sayesinde, her biri minik bir zihne sahip noddle benzeri uzuvlarıyla etraflarını gizlice araştırırken saklanabilirler. Bu deniz uzaylıları, kollarını size uzatıp tadınıza bakabilir.
Şimdiyse, bu dokunarak tatma kabiliyetinin tam olarak nasıl çalıştığına dair bazı şeyler öğrenilmiş.
Kolları deniz tabanı boyunca uzanan ve birbirinden bağımsız şekilde hareket eden parmak benzeri vantuzlarla etraflarını araştıran ahtapotlar, görünüşe göre dokunmayı algılayan hücrelerinin yanısıra tat algılayan bağımsız hücreler de kullanarak, etraflarının duyusal bir haritasını çıkarıyorlar.
Harvard Üniversitesi’nde çalışan moleküler biyolog Lena van Giesen ve meslektaşları, Kaliforniya iki benekli ahtapotunun (Octopus bimaculoides) vantuzunda kemoduyusal hücreler belirlemişler. Bu hücreler, molekülleri koku ve tat hücrelerimizin yaptığı gibi tespit ediyor.
Bu kemodokunsal hücreler, ince dallı uçlarıyla beraber sürekli şekilde sinyal gönderebiliyor (tonik ateşleme) fakat tıpkı dillerimiz gibi, dokunacak kadar yakın olmaları gerekiyor. Bu kemoduyusal hücreler, içerisinde kafadanbacaklıların mürekkebinde bulunan kimyasalların ve zehirli olabilen avların yaydığı ‘uyarı’ kimyasallarının da yer aldığı birden fazla aromaya cevap verebiliyor.
Tessa Komonduros/ScienceAlert. Ç: O.