HER YIL otomobiller daha da karmaşık bir hal alıyor. Trafiğin hızına ayak uydurabiliyor, frenlemeden güç kazanabiliyor, hatta kendi kendilerine park yapabiliyorlar. Fakat yılda ortalama 21.000 km gittiğimiz halde yollar büyük ihtimalle dedemizin arabasının altındaki yollardan farksız. 1800’lerde toprak ve taş yolların yerini asfalt aldığından beri, sürüş yüzeyinde ciddi bir değişim olmadı. Ancak mucitler, tasarımcılar ve mühendisler artık yolları daha yararlı, daha görülür, daha ucuz kılmak için uğraşıyor.
Enerji bedeli çok önemli bir faktör. ABD’de ve Avrupa’da maddi durum Sadece akıllı arabalar değil, akıllı yollar da taşımacılığın seyrini değiştirecek Akıllı H yollar kötüye gittikçe, aydınlatmanın kazaları azalttığı bilindiği halde sokak lambaları söndürülmeye başlandı. Jacksonville – Florida, Santa Rosa – Kaliforniya ve Highland Park – Michigan’da tasarruf amacıyla sokak lambaları söndürülüyor. Piezoelektrik materyaller geçen arabaların oluşturduğu titreşimleri kullanılabilir güce dönüştürebilir. 2008’de Japonya’da bir tren istasyonunun zeminine yerleştirilen piezoelektrik materyal, yolcuların adımlarından güç elde edilmesini ve bununla bayram aydınlatmalarının çalıştırılmasını sağladı. 2009’da bir İsrail firması, yolun 10 metrelik bir kısmına bu materyallerden döşedi ve ortalamada yaklaşık 2000 watt, yani 60 watt’lık 30 adet ampulü yapacak kadar güç elde ettiğini açıkladı. Kaliforniya Enerji Komisyonu şu anda piezoelektrik materyallerin eyalet yollarında kullanılmasının makul olup olmadığını araştırıyor.
Hollanda kökenli uluslararası Studio Roosegarde tasarım laboratuvarının kurucusu Dan Roosegarde’ın enerji tasarrufu için başka bir fikri var: ışık saçan yollar. Avrupa’nın en büyük yol yapımcısı Heijmans’tan mühendislerin yardımıyla Roosegarde ve tasarımcıları gündüzleri (hatta bulutlu günlerde bile) parlayan, geceleri ise 10 saat boyunca parlak yeşil ışık saçan son derece fotolüminesan bir boya geliştirdiler. Roosegarde, bu yıl 300 metrelik prototip bir yol yaparak hem karanlıkta parlayan bu boyayı, hem de sıcaklık sıfır derecenin altına düşünce şeffaftan maviye dönüşerek sürücüleri buzlanmaya karşı uyaran bir boyayı test edecek. Test edilmemiş daha nice fikir de var: Örneğin araç yaklaşınca yanan yol ışıkları ve otomobillerin rüzgârıyla dönen yol kenarı rüzgâr türbinleri.
Elektrik mühendisi Scott Brusaw, şu an ABD Federal Otoyol Yönetimi’nden aldığı destekle, güneş ışığıyla çalışan ve kendi kendini aydınlatan bir otopark prototipi inşa ediyor. Bu otopark üstünden otomobillerin geçebileceği kadar sağlam, güneş pilleriyle ve LED’lerle donatılmış, yol çizgilerinin isteğe bağlı belirlenebildiği, sürücüleri söz gelimi yavaşlamaları için uyarabilen panellerden oluşuyor. Brusaw’ın yaptığı hesaplara göre 90 x 90 cm genişlikte bir panel, görüntülenen reklamlar ya da elde edilen ekstra güneş gücü sayesinde 10 ila 20 yılda kendini amorti edebilecek.
Kimi yenilikler, gelecekte kullanacağımız otomobillerin türünü bile belirleyebilir. Elektrikli araçların menzil sorununu gidermek için endüksiyon yoluyla arabaları şarj edebilecek mıknatıslı yollar inşa ediliyor. Kore İleri Bilim ve Teknoloji Enstitüsü bu konuda lider. 2010 yılında araştırmacılar Seul’deki bir eğlence parkında endüksiyonla şarj olan bir otobüs çalıştırmaya başladılar. Şu anda böyle bir otobüs de üniversite kampüsünde mekik servisi yapıyor. Enstitü, bu yıl şehir içi yollara bu türden iki araç daha çıkarmayı planlıyor.
Ekonomik baskılar, bu yeniliklerin herhangi birini gerçekleştirebilir ancak yeni yol teknolojisi için en büyük talep aynı zamanda en bariz olanı. Yeni sürüş yüzeylerinin daha ucuza çıkması şart. Petrol fiyatı yükseldikçe asfalt da pahalanıyor. Bu yüzden pek çok ülke, yollarda kullanılmasına izin verilen geri dönüştürülmüş asfalt oranını artırdı. Bazen en gelecekçi fikirler, geçmişi kullanmaktan geçiyor.
