Sağlıklı bir hücrenin, ortadan kaldırılması gereken enfekte bir hücreden ayrılması söz konusu olduğunda, bağışıklık sisteminin katil T hücreleri bazen hata yapabiliyor.
Dün eLife bülteninde anlatılan bu keşif, T hücrelerinin dostu düşmandan ayırt etme bakımından neredeyse mükemmel olduğuna yönelik bilim insanları arasında uzun süredir var olan bir inancı altüst ediyor. Sonuçlar, bağışıklık sisteminin vücuda saldırmasına sebep olan otoimmün hastalıkların tedavisinde yeni yöntemler doğurabilir ya da son teknoloji kanser tedavilerinde çeşitli gelişmelere yol açabilir.
T hücrelerinin, enfekte hücreler ile sağlık hücreler arasında; her iki hücrenin yüzeyindeki antijen moleküllerine ne kadar sıkı bağlandıklarına göre mükemmel şekilde ayrım yapabildikleri düşünülüyormuş. Virüsler ya da bakterilerden türetilen antijenlere sıkıca bağlanan bu hücreler, normal hücrelerde yer alan kendi antijenlerimize o kadar sıkı bağlanmıyor. Ancak otoimmün hastalıkları inceleyen bilim insanlarının yürüttüğü son çalışmalar, T hücrelerinin, kendi antijenlerimizi olağandışı derecede fazla miktarda sergilemeleri halinde normal hücrelere de saldırabileceğini akla getirmiş; gevşek şekilde bağlanıyor olsalar bile…
İngiltere’deki Oxford Üniversitesi Sir William Dunn Hastalık Bilim Fakültesi ve Radcliffe Tıp Fakültesi’nde çalışan birinci eş yazar ve doktora öğrencisi Johannes Pettmann şöyle aktarıyor: “T hücrelerinin, antijen bağlanma gücüne dayalı olarak sağlıklı ve enfekte hücreler arasında neredeyse mükemmel şekilde ayrım yapabildiğini söyleyen görüş ile bunun aksini öne süren klinik sonuçlar arasındaki uyuşmazlığı çözmek üzere yola çıktık. Bunu da, farklı antijenlerin bağlanma kuvvetlerini çok hassas şekilde ölçerek başardık.”
Kaynak: eLife. Çeviren: Ozan Zaloğlu.
