Geçenlerde Baton Rouge, Louisiana’dan Alton Sterling kendisini yere yatırıp sıkıştıran iki polisten biri tarafından vuruldu. Bunu internette yayılan cep telefonuyla kaydedilmiş video görüntüsü sayesinde biliyoruz. Ancak olayın tek kaydı bu olmamalı. Çünkü Louisiana polisi polis memurlarının hareketlerini kaydeden vücut kamerası adlı küçük video cihazlarıyla donatılmış durumda.
Olaydan elde edilen her türlü delil Adalet Bakanlığı soruşturmasının bir parçası olacağından yakın zamanda polis kamerası kaydını görmeyi beklemiyoruz. Bununla birlikte görüntülerin hiç ortaya çıkmama ihtimali de var tabii ki.
Baton Rouge’dan bir televizyon kanalı WAFB’nin konuyla ilgili haberine göre “Eyalet Temsilcisi Denise Marcelle kendisine Baton Rouge polis şefi Dabadie tarafından polislerin üzerindeki vücut kameralarının olay sırasında düştüğü ve vurulma anını göstermediği şeklinde bir açıklama yapıldığını belirtti. Marcelle ayrıca polis şefinin devriye arabalarından birinin kontrol panelindeki kameradan ve en azından bir dükkana ait güvenlik kamerasından da görüntüler olduğunu söylediğini iletti.”
Durum birkaç nedenden dolayı olağan dışı. Birincisi vücut kameralarıyla ilgili Louisiana yasaları fazlasıyla polisten yana. Halbuki, vücut kamerası kullanımı için bir komisyon kurulmasını öngören yasa taslağına göre “video görüntülerinin kullanımı vatandaşların polis memurlarına karşı asılsız şikayette bulunmalarının önüne geçebilir, bu da emniyet müdürlüklerinin uzun süren davalara ve araştırmalara harcadığı zaman ve paradan ciddi tasarruf etmesini sağlayabilir.”
1 Ağustos 2016 itibariyle yürürlüğe girecek olan ikinci yasa “emniyet güçlerinin vücuda giyilen kameraları tarafından kaydedilen ses ve video kayıtlarını bilgi edinme yasasından muaf kılar.” Buna ek olarak, Louisiana’da ülkede ilk kez kabul edilen “Mavi Hayatlar Önemlidir” yasası var ki, bu da polise karşı işlenen şiddeti nefret suçları kapsamında değerlendiriyor. Yasa, olduğu haliyle ve özellikle vücut kameraları söz konusu olduğunda fazlasıyla polisin tarafında.
Kameraların düştüğü ve video kaydı yapmadığı iddiasının tuhaf olmasının bir diğer sebebi de Baton Rouge polisinin vücut kameralarının hali hazırda düşmesi ve kayıt yapmaması ile ilgili bir problemi olmasıdır.
Twitter’da dolaşan habere göre, geçen Ocak ayında yerel yayın organı The Advocate, Baton Rouge polisinin L-3 marka kameralardaki “teknik arızalar” sebebiyle L-3 marka vücut kameralarından Taser marka kameralara geçeceğini duyurdu, fakat Taser raporun güncel olmadığını ve gerçeği yansıtmadığını belirtti. Taser tarafından verilen açıklamada Baton Rouge polis merkezi mobil data bölümünden Çavuş Matt Johnson “Olay sırasında dağıtılmış hiçbir TASER (Axon) kamerası yoktu, şu anda da dağıtılmış bir Taser kamerası yok” dedi.
Polis şiddetini bitirmek isteyen Campaign Zero adlı kuruluşa göre “Her derde deva olmamakla birlikte, polis kameraları ve cep telefonu videoları polis şiddeti davalarında aydınlatıcı ve polisleri sorumlu tutan önemli araçlar olduklarını gösterdiler. Bu yıl polis memurlarının sivillerin ölümüne sebep olmakla suçlandığı nerdeyse her dava memurların hareketlerini gösteren video delillerine dayanıyor.”
Campaign Zero kamuoyunun sorumluluğunu garantiye almak için polis kamerası kullanımının en iyi tatbikatlarının uzun bir listesini paylaştı. Ancak Louisiana yasaları bu standartların pek çoğuna ulaşamadığından Campaign Zero ikincil video kaynaklarının, yani görgü tanıklarının, polisi kayda alma hakkının yasal olarak korunması gerekliliğini özellikle vurguluyor.
Güven altına almak ve korumak önemli bir hak, özellikle de şirketler uzaktan kameraları kapatabilen cihazları geliştirip patentini aldıkça.
Düzeltme: Bu haber orijinalinde söz konusu vurulma olayı sırasında Baton Rouge Emniyet Teşkilatı’nın ne tür vücut kameraları kullandığına dair eski ve süresi geçmiş raporları referans almıştır. Haber o günden bu yana Taser’dan gelen açıklamalar ve bilgiler doğrultusunda güncellenmiştir.
Demet Satılmış Maltezos
