Beş Saniye Kuralı Doğru mu? Şansınızı Fazla Zorlamayın

0
Ağzınız yerine çöp kovasını düşünün. Fotoğraf: DepositPhotos

Zemin yiyeceklerine yönelik yürütülen bilimsel araştırmaların net bir cevabı var.

“Onu yemeyeceksin değil mi?” diyor arkadaşınız, siz az önce yere düşürdüğünüz kurabiyeyi almak için eğilirken. “Beş saniye kuralı!” diyorsunuz siz de o kurabiyeyi ağzınıza atmadan önce…

Bu popüler inanışa göre yere bir yiyecek parçası düşürür ve onu beş saniyeden kısa süre içinde alırsanız, güvenli şekilde yiyebilirsiniz. Varsayıma göre zemindeki bakterilerin bu yiyeceğe otostop çekmek için yeterli zamanları yok. Peki gerçekten böyle mi?

2003 yılında ABD’nin Illinois eyaletinde bulunan Chicago Tarım Bilimleri Lisesinde okuyan son sınıf öğrencisi Jillian Clarke, bu beş saniye kuralını teste tabi tutmuş. Düz ve pürüzlü olan iki tip zemin döşemesine Escherichia coli bakterisi aşılamış ve yere düşürdüğü ayılı jelibon ile kurabiyeleri beş saniye boyunca bu döşemelere temas ettirmiş. Clarke ve beraberindekiler, beş saniye içerisinde olsa bile bakterilerin yiyeceklere çok hızlı geçtiğini görerek o popüler inanışa meydan okumuşlar.

Birkaç yıl sonra ise Clemson Üniversitesinde çalışan gıda bilimcisi Paul Dawson ve öğrencileri de beş saniye kuralını test etmiş ve elde ettikleri sonuçları Journal of Applied Microbiology bülteninde yayımlamışlar. Salmonella typhimurium bulaşmış bir döşeme parçasına salam düşürdükleri zaman, bakterilerin %99’undan fazlası sadece beş saniye sonra döşemeden salama geçmiş. Dawson, beş saniye kuralının palavra olduğu sonucuna varmış.

2014 yılında ise İngiltere’deki Aston Üniversitesinde çalışan mikrobiyoloji profesörü Anthony Hilton ve öğrencileri, tartışmanın fitilini yeniden ateşlemiş. E. coli ve Staphylococcus aureus‘un iç mekandaki çeşitli zemin tiplerinden (halı, laminant ve fayans) tost, makarna, bisküvi ve yapışkan şekerlemelere geçişini üç ila 30 saniye arasında değişen temas sürelerinde incelemişler. Ulaştıkları (hakem denetimli bir bilim bülteninde değil ama bir basın bülteninde yayımlanan) sonuçlara göre bir yiyecek parçası zeminle ne kadar uzun süre temas ediyorsa, bakteri içermesi de o kadar muhtemel oluyormuş. Hilton, bu durumun beş saniye kuralı lehine kanıt şeklinde yorumlanabileceğini ancak kesin olmadığını belirtiyor.

Bu araştırma, Rutgers Üniversitesinde çalışan gıda bilimi profesörü Donald Schaffner ve danışmanı olduğu yüksek lisans öğrencisi Robyn C. Miranda’yı beş saniye kuralının geçerliliği üzerine titiz bir çalışma yürütmeye yöneltmiş. Çalışma Applied and Environmental Microbiology bülteninde yayımlanmış. Araştırmacılar, Enterobacter aerogenes‘in bulaştığı dört farklı yüzeye (paslanmaz çelik, seramik fayans, ahşap ve halı) dört farklı yiyecek (karpuz, ekmek, tereyağlı ekmek ve sakızlı şekerler) düşürüldüğü zaman gerçekleşen bakteri transferini incelemişler. <1, 5, 30 ve 300 saniyede gerçekleşen bakteri transferini analiz eden araştırmacılar, daha uzun temas süresinin daha fazla transferle sonuçlandığını ancak bazı transferlerin, 1 saniyeden kısa süre sonra ve “anında” gerçekleştiğini keşfedip, bu yüzden beş saniye kuralını son defa çürütmüşler.

Zemine değen yiyeceği yedikten sonra hastalanma ihtimaliniz, o zeminin ne kadar kirliği olduğu ve mevcut bakteri tipi gibi etmenlere bağlı. Popular Science‘a konuşan ve Arizona Üniversitesinde çalışan mikrobiyolog ve viroloji profesörü Charles P. Gerba, “Çalışmalarımıza göre mutfak zemini, evdeki en mikroplu yerlerden biri” diyor. İnanın veya inanmayın, “Mutfak aslında evdeki oturma odasından daha mikroplu” diye de ekliyor. Bunun sebebi, bir evdeki diğer odalara kıyasla mutfakta bir sürü ayak trafiğinin olması ve yiyecek kırıntılarının sık sık zemine düşerek, bakteriler için ideal bir çoğalma zemini meydana getirmesi. Mutfak zeminlerinde gizlenen bakterilerin çoğu zararsız olsa da bazıları (Clostridium, Campylobacter, Salmonella ve Escherichia gibi) gıda zehirlenmesine sebep olabilir.

Eğer yiyecekleri çöpe atmayı sevmiyorsanız, beş saniye kuralına bel bağlamaktan daha güvenli seçenekler var. Düşen yiyeceği sudan geçirmek, bulaşan bakterileri azaltabilir; fakat bu yöntem dört dörtlük değil. “Sudan geçirmek, eğer bu yiyecek meyve veya sebze ise iyi bir fikirdir ancak daha pürüzlü yüzeyleri sebebiyle et gibi yiyeceklerden mikropları suyla arındırmak daha zordur” diyor Gerba. “Ayrıca yiyecekleri mutfak lavabosuna düşerse de sudan geçirmeniz gerekiyor çünkü orası da nem sebebiyle çok mikroplu” diyor bilim insanı.

Bir sonraki sefer az önce düşürdüğünüz o kurabiyeyi yememek için kendinizi zor tuttuğunuzda şunu hatırlayın: Bakteriler hızlı hareket ediyor. Ne kadar aç olursanız olun, Salmonella kaplı bir kurabiyeyi gerçekten yemek ister misiniz?

Yazar: Clarissa Brincat/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz