Nature bülteninin Eylül sayısında Texas A&M Üniversitesi, Hewlett Packard Laboratuvarları ve Stanford Üniversitesi’nde çalışan bilim insanları, neredeyse bir beyin hücresiyle tıpatıp aynı davranan yeni bir nanocihazı tarif ediyorlar. Üstelik bu yapay beyin hücrelerinin bir araya gelerek, sorunları beyne benzer bir şekilde çözebilen karmaşık ağlar oluşturabildiklerini gösteriyorlar.
Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde profesör olan, çalışmanın kıdemli yazarı R. Stanley Williams şöyle söylüyor: “Nano ölçek boyutundaki sadece bir cihazla bir nöronu taklit edebildiğimiz ilk çalışma bu. Normalde bunun için yüzlerce transistör gerekir. Ayrıca, yapay nöronlarımızdan oluşan ağlarımızı kullanarak, en gelişmiş dijital teknolojiler için bile yoğun hesaplama isteyen bir gerçek dünya probleminin oyuncak versiyonlarını başarıyla çözdük.”
Araştırmacılar beyinden ilham alan sistemlerinin, bir virüsteki muhtemel mutasyonları belirleyebileceğini kanıtlamışlar. Bu yöntem, genetik çeşitlilik sergileyen virüs soylarına yönelik aşı ve ilaçların etkili olmasını sağlamada çok kullanışlı olabilir.
Dijital teknolojiler, transistör teknolojisinde yaşanan gelişmeler sayesinde geride bıraktığımız onlarca yılda daha ufak ve daha hızlı hale gelmişti. Fakat çok önem taşıyan bu devre elemanları, boyut sınırlarına hızla yaklaşıyor. Bu durum, transistörlerin yerini alamayacak olsa bile onları destekleyebilecek yeni bir teknoloji tipine dair küresel bir arayışa önayak oluyor.
Vandana Suresh/Texas A&M Üniversitesi. Ç: O.