Gelişmiş gen dizileme teknolojisi kullanarak meşhur Ötzi’nin genomunu analiz eden araştırmacılar, Buz Adam’ın görünüş ve genetik kökenlerine dair daha isabetli bir tablo elde etmişler.
Ötzi’nin genomu on yıldan uzun süre önce çözülmüştü. Bu durum aynı zamanda bir mumyanın genomunun ilk defa dizilenmesini simgeliyordu. Elde edilen sonuçlar, tarih öncesi Avrupalıların genetik yapısına dönük önemli fikirler veriyordu. Dizileme teknolojisinde kaydedilen ilerlemeler, şimdi Max Planck Enstitüsü Evrimsel İnsanbilim Bölümü ve Eurac Araştırma enstitüsünde çalışan bilim insanlarının Ötzi’nin genomunu daha doğru dizilemesini sağlamış. Bu yeni analizin sonuçları, Buz Adam’ın genetik tablosunu daha net biçimde sunuyor: Ötzi’nin genomu, kendi zamanında yaşamış diğer Avrupalılara kıyasla Anadolu’daki ilk çiftçilerle olağandışı biçimde yüksek bir gen oranı paylaşıyor. Ayrıca önceki bulguların aksine Ötzi’nin öldüğü zamanlarda ileri saç kaybı varmış. Hatta kel bile olabilirdi. Dahası, cildi zannedilenden daha koyuydu. Ötzi’nin genleri, diyabet ve obeziteye karşı da bir yatkınlık sergiliyor.
Günümüzdeki Avrupalıların genetik bileşimi, çoğunlukla üç ata grubun karışımından kaynaklanıyor. Batıdaki avcı-toplayıcılar yaklaşık 8.000 yıl önce Anadolu’dan göç eden erken dönem çiftçilerle kademeli şekilde kaynaşırken, bunlara daha sonra (yaklaşık 4.900 yıl önce) Doğu Avrupa’da yaşayan Bozkır Çobanları katılmış.
Buz Adam üzerinde yürütülen ilk analiz, bu Bozkır Çobanları’nın genetik izlerini ortaya çıkarmış. Fakat iyileştirilen yeni sonuçlar, artık bu bulguyu desteklemiyor. Oluşan çelişkinin sebebi ise esas örneğe çağdaş DNA bulaşmış olması. O ilk çalışmadan beri hem dizileme teknolojileri devasa ölçüde gelişti, hem de diğer tarih öncesi Avrupalıların (çoğunlukla iskelet bulgularından) tamamen çözülen genom sayısı çok daha arttı. Böylelikle Ötzi’nin genetik kodunun onun zamanında yaşayanlarla karşılaştırılması mümkün hale geldi. Sonuç olarak Ötzi ile aynı zamanda yaşayan ve genomları artık bilinen binlerce erken dönem Avrupalı arasında Ötzi’nin genomu, Anadolu’daki erken dönem çiftçilerle Avrupalı çağdaşlarından daha fazla ortak nokta taşıyor.
Ötzi’nin soy hattı ve görünüşü
Araştırma takımı Buz Adam’ın, diğer Avrupalı gruplarla çok az temas halinde olan görece soyutlanmış bir popülasyondan geldiğine karar vermiş. Leipzig’deki Max Planck Enstitüsü Evrimsel İnsanbilim Bölümü Arkeogenetik Dalı Başkanı ve makalenin eş yazarı Johannes Krause şöyle aktarıyor: “Buz Adam genomunun bu en son analizinde Doğu Avrupalı Bozkır Çobanları’na ait hiçbir iz bulamamak bizi çok şaşırttı; Ötzi’nin genomunda avcı-toplayıcı genleri de çok düşüktü. Ataları genetik olarak avcı-toplayıcı gruplarla karışmadan doğrudan Anadolu’dan gelmiş görünüyor.”
Çalışmada ayrıca Ötzi’nin görünüşü hakkında yeni sonuçlar da sunuluyor. İlk genom analizinde Akdeniz-Avrupalı olduğu belirlenen cilt tipi, zannedilenden çok daha koyuymuş. Eurac Araştırma Enstitüsü Mümya Çalışmaları Bölümü Başkanı ve makalenin eş yazarı insanbilimci Albert Zink, “Çağdaşı Avrupalı bireylerde kaydedilmiş en koyu cilt tonu” diye açıklıyor. “Mumyanın cildinin buzda korunduğu esnada koyulaştığı düşünülüyordu. Fakat büyük ihtimalle şu an gördüğümüz şey, aslında büyük oranda Ötzi’nin asıl cilt rengi. Bunun bilinmesi, mumyanın doğru şekilde korunması için de önemli elbette.”
Ötzi’nin önceki görüntüsü de saçıyla ilgili yanlış bilgiler barındırıyordu: Olgun bir erkek olarak, çok büyük ihtimalle kafasında artık uzun, kalın saçlar yoktu ve en fazla kafasının çevresinde seyrek saçlar vardı. Aslında genleri kelliğe karşı yatkın olduğunu gösteriyor. “Bu görece temiz bir sonuç” diyor Zink. “Aynı zamanda mumyada neredeyse hiç saç bulunmamasının sebebini de açıklayabilir.” Ötzi’nin genomunda obezite ve tip 2 diyabet tehlikesi artıran genler de bulunsa bile, bu etmenler sağlıklı yaşam biçimi sayesinde muhtemelen devreye girmemiş.
Bulgular Cell Genomics bülteninde sunuldu.
Kaynak: Max Planck Enstitüsü Evrimsel İnsanbilim Bölümü. Çeviren: Ozan Zaloğlu.